10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10560 Karar No: 2015/17062 Karar Tarihi: 19.10.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/10560 Esas 2015/17062 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/10560 E. , 2015/17062 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, fiili birlikteliğe dayalı ölüm aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ve kesilen ölüm aylıklarının iadesi birleşen dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargıla sonucunda, asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, karşı davalı ..."in davanın açılmasından sonra yargılama devam ederken 17.11.2014 tarihinde vefat ettiği Mahkemece, 20.02.2015 tarihinde ölü kişi hakkında alacağa karar verilmiştir. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde MK 27/1. maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Borçlar Kanunu"nun 397. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 513.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur. Somut olayda; ölü kişinin ve vekilinin karar başlığında yer alması, ölü kişi adına hüküm kurulmuş olması hatalıdır. Yapılacak iş; davalı karşı davacı Kurum vekiline davacının mirasçılarını davaya dahil etmek üzere süre verilmeli, usulünce taraf teşkili sağlandıktan, sonra bozma ilamı ve davacının mirasçılarının davayı takip edip etmedikleri hususu gözetilerek hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece bu yönler dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir. O halde, Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.