14. Hukuk Dairesi 2018/2469 E. , 2019/3451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.11.2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılık belgesinin kısmen iptali talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.03.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 16.04.2019 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Uyuşmazlık, vasiyetname ile yapılan ölüme bağlı tasarrufun mirasçılık belgesinde gösterilmesinin gerekli olup olmadığına ilişkindir.
Mirasçıların mirasçılık sıfatlarını ispat etmelerine ve bu sıfatla terekede yer alan mal ve haklar üzerinde tasarrufta bulunmalarına hizmet eden bir belgeye ihtiyaç vardır. MK m. 598, bu amaçla mirasçılara, başvurmaları halinde sulh hukuk mahkemesince mirasçılık belgesi adı verilen bir belge verileceğini öngörmektedir.
Miras bırakan, tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, mal varlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname veya miras sözleşmesi ile tasarrufta bulunabilir.
MK m. 598/I’e göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh hukuk mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise, vasiyetname açılıp içeriği tebligat veya ilan yoluyla ilgililere duyurulduktan sonra (MK m. 497), mirastaki hakları bir aylık sürede itiraza uğramayan atanmış mirasçılar, sulh hukuk mahkemesinden mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilirler.
Mirasçılık belgesi, mirasçılık sıfatını gösteren ve lehine düzenlenen kişi bakımından mirasçılık karinesi oluşturan bir belgedir. Bu belge, miras hakkı yaratmayıp, yalnız onun ispatına yarayan MK m. 7’de belirtilen resmi bir belge niteliğindedir. İlâm hükmünde olmayan mirasçılık belgesi, lehine düzenlenen kişi bakımından bir karine oluşturur ve aksi ispat edilene kadar bu kişi mirasçı kabul edilir. Diğer mirasçı ve vasiyet alacaklıları, mirasçılık belgesinin aksini her zaman iddia ve ispat edebilirler. Bu kişilerin MK m. 598/II’de öngörülen bir aylık süre içinde itiraz etmemiş olmaları, onların haklarının düşmesi sonucunu doğurmaz. Mirasçılık belgesi, bu belgeyi alan kişinin mirasçılığı lehine karine oluşturduğundan, bunun aksi ispat edilinceye kadar, o kişi mirasçılık hak ve yetkilerine sahip olur. Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada, hükmün infazda tereddüt ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde kurulması gerekir.. Ayrıca, hakim talep olmadığı halde istek dışına çıkarak ölüme bağlı tasarufun gözetileceğine işaret etmiştir.
Ölüme bağlı tasarruf ile lehine kazandırma yapılanlar, bu haklarının iptal davasına konu edilmemiş olmak kaydıyla, tanınmasını ilgilisinden talep etme hakkına sahiptir.
Mirasçılık belgesinde ölüme bağlı tasarufun içeriği ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmasını gerektirir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Ölüme bağlı tasarrufun iptal davasına konu olabilmesi, saklı payı zedelenen mirasçıların saklı paylarının verilmesini isteyebilecek olması, buna karşın mirasçılık belgesinin tapuda devri sağlayacak belge gücünde olması nedeniyle, içeriğinde murisin tasarrufu ile ilgili açıklama bulunan mirasçılık belgesinin iptali gerekir. Bu nedenle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyorum.