16. Hukuk Dairesi 2013/8722 E. , 2013/10099 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Çiçeközü Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 6 parsel sayılı 14024,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları vekili, miras yoluyla gelen hakka, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 1/2 payının Koyulhisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.11.2010 tarih ve 2010/404-355 Esas, Karar sayılı veraset ilamındaki paylar doğrultusunda muris ... oğlu ... mirasçıları adına, 1/2 payının ise Koyulhisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.11.2010 tarih ve 2010/403-354 Esas, Karar sayılı veraset ilamındaki paylar doğrultusunda ... oğlu ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde ... ve ... mirasçılarının lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli 108 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ham toprak olarak tespit edilmiştir. Keşifte dinlenilen tespit bilirkişisi ... taşınmazın 15-20 yıldır kullanılmadığını beyan etmiş, tanıklar ise 30-35 yıldır davacılar ve murisleri tarafından kullanıldığını bildirmişlerdir. Mahkemece keşifteki beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiş, fen bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 14.11.2011 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen heyelanlı bölgenin dava kapsamında olup olmadığı netleştirilmemiş, taşınmazın niteliğinin tespiti açısından zilyetliğin süresi ve sürdürülüş şekli bakımından yetersiz ziraatçi bilirkişi raporuna değer verilmiş, mahkeme gözleminde taşınmazın kuzey sınırında dere olduğu gözlemlenmesine rağmen jeolog bilirkişisinden rapor alınmamış, uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan tespit tarihinden öncesine ait hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Hal böyle olunca, taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisi ve jeoloji mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın hangi tarihten beri kim tarafından kullanıldığı ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, hava fotoğrafları stereoskop vasıtasıyla bilimsel yöntemlere uygun olarak tespit tarihinden geriye doğru 25-30 yıllık bir dönem için üç ayrı evre halinde incelenmeli ve bu şekilde bilirkişi ve tanık beyanları denetlenmeli, taşınmazın ne kadar süredir kullanılmadığı denetlenerek bunun terk iradesine dayalı olup olmadığı araştırılmalı, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği, zilyetliğin süresi ve şekli konusunda rapor alınmalı, taşınmazın sınırları harita çizim programı vasıtasıyla fotoğraflara yansıtılmalı, taşınmazdaki heyelan ve çökme ile kuzeyinde bulunan dere yatağının niteliği konusunda jeolog bilirkişisinden bilimsel verilere dayanan rapor alınmalıdır. Ayrıca 3402 sayılı Yasa"nın 14/son maddesindeki kısıtlamalar nazara alınarak mahkemece lehine tespit kararı verilen tüm kişiler yönünden senetsizden zilyetliğe dayalı olarak tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığının Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak varsa, bu şekilde tespit edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örneklerinin, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının getirtilerek dosyasına konulmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 31.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.