Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçlular T. T.. ve ... Gıda Nakl.İnş.ve Tic.Ltd.Şti, takipte kendilerine gönderilen ihtarname, icra emri ve kıymet takdiri raporu tebligatlarının usulsüz olduğunu, tebligatlardan 19.3.2010 tarihinde haberdar olduklarını beyan ederek usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuşlardır.
Tebligat Kanunu"nun 39. maddesinde "Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz"düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda T. T... ve ... Gıda Nak.ve Tic.Ltd.Şti adlarına çıkarılan ihtarname, icra emri, kıymet takdiri  raporu tebligatlarının, "Aynı işyerinde çalışan yetkili A. T.."e tebliğ edildi"şerhiyle aynı takipte borçlu olan A. T.."e yapıldığı görülmektedir. Bu şekliyle tebligatlar takipteki sıfatları da gözetildiğinde Tebligat Kanunu"nun 39.maddesine aykırı olarak yapılmış olup, mahkemece şikayetin kabulü ile 7201 Sayılı Kanunun 32.maddesi de gözetilerek borçluların usulsüz tebligatları öğrendikleri tarihin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.