1. Hukuk Dairesi 2018/4969 E. , 2020/3994 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları Veli Ünal’ın 2360 sayılı parselin maliki olduğunu, 2360 sayılı parselin üçe ifrazı ile 653, 654 ve 655 sayılı parsellerin oluştuğunu, 653 ve 655 sayılı parsellerde bir sorun bulunmadığını, ancak 654 sayılı parselin muris Veli adına tescil edilmesi gerekir iken hata olarak davalı Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini, mümkün olmazsa şimdilik 20.000 TL tazminatın tahsilini istemişlerdir.
Davalı, iddiaların yersiz olduğunu, dava konusu 654 sayılı parselin 1965 yılında yapılan kadastro çalışması ile Hazine adına tescil edildiğini, ve sonrasında ihale ile 3. kişiye satıldığını, husumet yönünden öncelikle davanın reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafın 4721 sayılı TMK’nin 1007. maddesine dayalı tazminat isteminde bulunduğunu, 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, eldeki davada 4721 sayılı TMK’nin 1007. maddesine dayanıldığı, 6098 sayılı TBK’nun 146. maddesinde düzenlenen 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekilinin kanun yoluna müracaat etmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, dava konusu taşınmazın kadastro ile davalı Hazine adına tescil edildiği, davacıların mirasbırakanı ile bir ilgisinin bulunmadığı, kök 2360 sayılı parselden gelmediği, çekişmeli taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı olmadığı, iptal ve tescil isteğinin dinlenemeyeceği, tazminat isteğinin de esastan reddedilmesi gerektiğinden bahisle değişik gerekçe ile 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince davacılar vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemeleri 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 25. ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulmuş ve Adalet Bakanlığının 07.11.2015 tarihli 29525 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kararı uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde göreve başlamışlardır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar istinaf yoluna tabidir.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesince nihai karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden önce 16.02.2016 tarihinde verilmiştir. Öyleyse, bölge adliye mahkemesinin istinaf incelemesi yaparak karar vermesi usul hükümlerine açıkça aykırıdır. Davacılar vekilinin kanun yolu dilekçesi temyize ilişkindir.
O halde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin 13.03.2018 tarih ve 2018/233 E 2018/441 K sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, eldeki davada yolsuz tescil nedenine dayanıldığı, 4721 sayılı TMK’nin 1007. maddesi uyarınca tazminat isteminin olmadığı, dava konusu taşınmazın kadastro ile davalı Hazine adına tescil edildiği, iddianın aksine kök 2360 sayılı parselden gelmediği, davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gözetilerek davanın reddedilmesi bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre, davacılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 18.50 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 10/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.