Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanık ve katılanın "İşik" olan soyadları son duruşma zaptının ve gerekçeli kararın hüküm kısmında "Işık" olarak yanlış gösterilmiş ise de, bu maddi yanılgının yerinde düzeltilebileceği kabul edilerek yapılan incelemede; Mükerrir olan sanık hakkında TCK"nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak; 1-Sanığın hazır olduğu 28/10/2013 tarihli duruşmada, yargılamanın 05/02/2014 gününe ertelenmesine karşın, 30/10/2013 tarihinde duruşma açılıp katılan dinlenilerek, sanığa haber verilmeksizin yokluğunda karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2-Kabule göre ise; Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.