Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme, görevi kötüye kullanma
Hüküm : Sanıklar hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat

Taksirle öldürme ve görevi kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ölenin, 09.08.2009 tarihinde çarpıntı, gögüs ağrısı, nefes darlığı şikayeti ile 70. Yıl Devlet Hastanesi Acil Servisine başvurduğu, buarada prastisyen hekim ... tarafından muayene edildiği, çekilen EKG’de düşük ventrikül cevaplı atrial fibrilasyon saptandığı, kan tetkiki yapıldığı ve yine anılan hastanede görev yapan dahiliye doktoru ... ile kalp damar uzman doktoru sanık doktor ...’na danışıldığı, sanık Doktor ... tarafından hastanın kardiyoloji yoğun bakım ünitesine yatışı yapılarak tedavisine başlandığı, ertesi gün hastanın isteği ile taburcu edildiği, 10.08.2009 tarihinde hastanın Mersin Özel TMC Hastanesininde yatışının yapıldığı ancak burada genel durumun kötüleşmesi sonucu aynı gün saat 20:55 sıralarında öldüğü olayda, Adli Tıp 1. İhtisas Dairesinin 17 Aralık 2014 tarihli raporunda "10.08.2009 tarihinde tedavi gördüğü hastanede öldüğü bildirilen 1944 doğumlu ... hakkında düzenlenmiş adli tıbbi belgelerde bulunan, her ne kadar zamanında otopsi yapılarak dokularda makroskobik, histopatalojik toksikolojik araştırma yapılmamış olmamakla birlikte, adli ve tıbbi belgelere göre, 09.08.2009 tarihinde çarpıntı şikayeti ile hafta sonu saat 14:00 civarı 70. Yıl Devlet Hastanesi Acil Servisine götürüldüğü, pratisyen hekim Dr. ... tarafından muayene edildiği, TA: 110/80, çekilen EKG"sinde düşük ventrikül cevaplı Atrial fibrilasyon saptandığını, kan tetkiklerinde Hb:ll, ttk:13.1, KŞ:303, Üre:89, Krc:1.41, K:5.19, Na:131, Cl:96.9, Dir.Bil:0.44 olduğu, Dahiliye Uzmanı Dr. ... ve Dr. ...’na danışıldığı, Dr. ... tarafından Kardiyoloji Yoğun Bakım Ünitesine yatış önerildigi, Atrial Fibrilasyon + Tip TT diabetes mellitus Proronal Böbrek Yetmezligi ön tanısıyla yatış yapıldığı, Koroner Yoğun Bakım"a alınan hastaya monitörizasyon, 12x1 ANTA takibi başlandıgını, Atrial Fibrilasyon için Cordarone infüzyonu, Clexane 0.6 2x1 sc başlandıgını, Proronnal RY için hidrasyon, Lasix amp verildiğini, ayrıca hastaya insulatard insülin 25+20, diamicron MR 1x2 başlandığını, Profilaksi için Cefamezin 2xlg iv order edildigini, Hemşire İzlem Formunda; 09-10.08.2009 tarihli takiplerinde Nb: 122-144/dk, TA: 110/70-140/80 mmHg arasında seyrettiği, saat 09.00"da EKG çekildiği, hastanın kendi istediği ile taburcu olmak istediğine dair imzaları bulunduğu, götürüldüğü Mersin Özel ... Hastanesinin belgelerinde, 10.08.2009 tarihinde Atrial Fibrilasyon tanısı ile hastanın Koroner YBÜ"ne yatırıldığı, kalp hızı kontrol altına alındığı,genel durumunda kötüleşme izlendiği, idrar çıkışı olmadığı, CVP kateteri yerleştirildiği, sıvı verildiği, oksijen desteği tedavisi verildiği izlemede bilinç bulanıklığı ve solunum arresti geliştiği entübe edildiği, CPR uygulandığı, 10.08.2009 tarihinde saat 20:55 sıralarında eksitus kabul edildiğinin kayıtlı olduğu dikkate alındığında, kişinin ölümünün diabetes mellitus yüksek ventrikül hızlı atrial fibrilasyon bulunan kişide ölümün kalp yetmezliği, akut böbrek yetmezliği ve komplikasyonlarından meydana gelmiş olduğu dikkate alındığında, hastanın ilk muayenesini yaparak tetkiklerini isteyen Dr. ..., hastayı yatırarak tedavisini düzenleyen Dr. ... ve hasta takip ve tedavisini yapan hemşire ... ile hemşire ...’ın uygulamaları tıbben doğru olup kusurları bulunmadığı, ifadelerden her ne kadar Dr. ... tarafından hastanın yoğun bakıma yatırıldığında muayenesinin yapılmadığı iddiası bulunmakla birlikte bu yönde ifadelerde çelişki bulunduğu, tarafınızca sorulduğu üzere Dr. ... yoğun bakıma gelmemiş olması durumunda da hastanın Dr ... tarafından muayene edilip tetkiklerinin yapıldığı ve sanık doktor ...’ya danışıldığı, yoğun bakıma yatış talimatı verilerek tedavisinin düzenlendiği ve hasta takip ve tedavi çizelgesi incelendiğinde de yapılanların uygun olduğu birlikte değerlendirildiğinde, sanık doktor ve sanık hemşirelerin uygulamalarının tıbben doğru olduğunun oybirliği ile mütalaa olunduğu"nun belirtilmesi ile Yüksek Sağlık Şurasının 03-04 Mayıs 2012 tarihli raporunda da sanık doktor ...’nun hasta hakkında bilgilendirildikten sonra yatış talimatı vererek tedavisini düzenlediği dosyadaki mevcut belgeler tedavi takip formları ve doktor ile hemşire ifadelerinden sanık doktorun aynı gün hastaneye gelip hastayı değerlendirdiği ve uygun tedaviyi verdiği anlaşıldığından sanık doktorun kusursuz olduğunun oybirliği ile mütalaa oluduğu’’nun belirtilmesi karşısında, ölene otopsi yapılmaması sebebiyle ölüm sebebinin tespit edilmediği ve sanıkların eylemleri ile ölüm arasında illiyet bağının kesin bir şekilde kurulamadığı, bu nedenle sanıkların taksirle öldürme suçundan sorumlu tutulamayacakları ile TCK"nın 257/2. maddesinde "ihmali davranışla görevi kötüye kullanma" suçunun düzenlendiği ve özetle "....görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan kamu görevlisi..." tanımına yer verilmekte olup, sanık doktorların, ölen hastanın klinik durumuna göre takip ve tedavi işlemlerini gerçekleştirdikleri anlaşılmakla sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçunun da oluşmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanıkların taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat kararlarının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 07.07.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.