Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9871
Karar No: 2017/4728
Karar Tarihi: 30.3.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/9871 Esas 2017/4728 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı 3. kişi, haczedilen malların müvekkili şirkete ait olduğunu ve borçlunun şirketteki hissesinin sadece %0,65 oranında olduğunu, borçlunun şirketle organik bağının olduğunu iddia ederek istihkak davası açmıştır. Mahkeme, davacının iddialarını kısmen kabul ederek haczin kaldırılmasına karar vermiştir. Ancak davalı alacaklı vekili karara itiraz etmiş ve dosyanın incelenmesinde davacının iddialarının yeterli deliller ile ispat edilemediği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararda İİK'nun 96. ve 97/a maddeleri üzerinde durulmuştur. Karar İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereği bozulmuştur.
8. Hukuk Dairesi         2017/9871 E.  ,  2017/4728 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı 3. kişi vekili ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2006/1192 Esas sayılı dosyasında yazılan talimat uyarınca, ....2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/5799 talimat sayılı dosyasında haczedilen malların müvekkili şirkete ait olduğunu, borçlunun müvekkili şirketteki hissesinin sadece %0,65 oranında olduğunu, 3.kişi şirketin hakim ortağı ..."ın oğluna ait olan “Yemek Sofrası” adlı bir lokantada işletme müdürü olarak çalışması nedeni ile aralarındaki güven ilişkisine dayanılarak borçlunun 3.kişi şirketle ilgilendiğini açıklayarak istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, davaya konu menkullerin 3. kişi şirket ile bu şirketin ortağı olan borçlunun birlikte bulundukları işyeri adresinde haczedildiğini, bu durumda mülkiyet karinesinin borçlu ve dolayısı ile alacaklı yararına olduğunu, borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, haczin borçlu ..."ın huzurunda yapılmadığı ödeme emrinin, haciz adresinde tebliğ edilmediği haciz mahallinde borçluya ait evrak bulunmadığı, borçlunun 3.kişi şirkette çok küçük bir hisseye sahip olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile haczin kaldırılmasına, davacı 3.kişinin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı alacaklı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    Dosya içerisinde bulunan Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde; davacı şirketin 8.8.2003 tarihinde kurulduğu, %50 hisse ile kurucu ortaklarından birinin borçlu ... olduğu, 9.6.2004 tarihinde tescil edilen karar ile borçlu ...’ın hissesinin çoğunluğunu devrederek şirketin az hisseli ortağı olduğu görülmüştür. Hisse devrinin yapıldığı tarih, borcun doğumundan sonraki tarihi taşımaktadır. Öte yandan; davacı 3.kişi vekili dava dilekçesinde, “3.kişi şirketin hakim ortağı ..."ın oğluna ait olan
    “Yemek Sofrası" adlı bir lokantada işletme müdürü olarak çalışması nedeni ile aralarındaki güven ilişkisine dayanılarak borçlunun 3.kişi şirketle ilgilendiğini, ..."ın ise sürekli olarak oğluna ait lokantada bulunduğunu beyan ettiğine göre, İİK"nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. İsteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan fatura ve vergi levhası gibi belgeler yasal karinenin aksini ispata yeterli değildir. Kaldı ki, davacı 3. kişinin dayandığı faturaların bir kısmı borcun doğumundan sonraki tarihe ilişkin olduğu gibi ayırt edici özellikleri bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı dayandığı deliller ile alacaklı lehine olan karinenin aksini ispat edememiştir.
    O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 30.3.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi