15. Hukuk Dairesi 2016/3928 E. , 2017/3148 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedelin yasal faizi ile tahsiline ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, davalı kooperatiften; iki çanaklı uydu anten santral kurulumu, asansör panosu kurulumu ve aydınlatılması işleri için işçilik ve malzeme dahil toplamda 8.300,00 TL alacağının olduğunu, 2.000,00 TL ödeme yapıldığını bakiye 6.300,00 TL tazminata hükmedilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Davalı kooperatif, davaya cevap ile birlikte; davacının edimini ayıplı olarak ifa ettiğini bu sebeple borçlu olmadıklarını ayrıca ödedikleri 2.000,00 TL"nin de iadesine karar verilmesini talep ederek karşı dava açmıştır.
Yerel mahkeme davacının açmış olduğu davayı kabul etmiştir. Karşı davanın tefriki ile mahkemenin en son sıra numarasına kaydedilerek yargılamasının Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yapılmasına hükmetmiştir.
Karşı davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir.
Davalı karşı davacı cevap ve karşı dava ekindeki vekaletnamesine göre konut yapı kooperatifi olup tüketici vasfı yoktur. Keza davacı karşı davalı yüklenici ise de, kooperatif tüketici olmadığından taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Yasa kapsamı dışında kaldığı
anlaşıldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Eser sözleşmesi ilişkilerinin tüketici yasası kapsamına alınması taraflardan birinin tüketici olmadığı davanın tüketici mahkemesinde görülmesi sonucunu doğurmaz. Bu nedenle mahkemece karşı dava yönünden de işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece her aşamada nazara alınması gerekir ve görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olamaz.
Mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 26.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.