Esas No: 2013/8-155
Karar No: 2013/583
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/8-155 Esas 2013/583 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname :2012/287322
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi : BAKIRKÖY 4. Çocuk
Günü : 18.09.2012
Sayısı : 405-601
6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık A.K..’in beraatine ilişkin, Bakırköy 4. Çocuk Mahkemesince verilen 28.10.2008 gün ve 280-393 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından aleyhe temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 02.04.2012 gün ve 13109-10809 sayı ile;
“Suça konu silahın gaz ayırıcı parçası halkavi nitelikte olup, tabanca ile birlikte ele geçen mermilerin kuru sıkı olması karşısında suça konu silahın marka, model, üretim yılı tespit edilip Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından üretim yılı, model ve marka itibari ile bu silahların gaz ayırıcı parçasının halkavi yapıda üretilmesine izin verilip verilmediği sorulup üretim şeması getirtilerek; dosya ve emanetteki silah adli tıp kurumuna gönderilerek suça konu silahın üzerinde bilya geçişine imkân verecek şekilde suça konu silahın gaz ayırıcı parçasında tadilat yapılıp yapılmadığına ve silahın 6136 sayılı Kanun kapsamında bulundurulması, taşınması izne tabi silahlardan olup olmadığına dair rapor aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeden eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 18.09.2012 gün ve 405-601 sayı ile;
“Dosyada mevcut her iki inceleme raporunda, mekanik aksamında değişiklik yapılmadığı ifade edilen ve de suç tarihi itibarı ile 5729 sayılı Yasa ve bağlı yönetmelik ile getirilen standarda uygun üretilmediği açıkça belli olan suça konu silahın standardının ilgili bakanlıktan sorulup üretim şemasının getirtilmesinin akabinde standarda uygunluk ve tadilat yapılıp yapılmadığının tespitine ilişkin bilirkişiden rapor alınmasının davaya yenilik katmayacağı ve yapılan yargılama ile toplanan delillerin suç isnat edilen çocuğun hukuki durumunun tespiti için yeterli olduğu, eksik inceleme yapıldığına ilişkin bozma gerekçesinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının 04.02.2013 gün ve 287322 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Kolluk görevlilerince 06.05.2008 günü saat 17.00 sıralarında İstanbul ili Bakırköy ilçesi, Zuhuatbaba mahallesi, Karakol caddesi üzerinde bulunan Salı Pazarı içerisinde yapılan denetim sırasında durumundan şüphelenilip geçici olarak durdurulan sanıkta yoklama biçiminde yapılan kontrolde silah bulunduğunun belirlenmesi üzerine yapılan üst aramasında, 1 adet Blow marka, F 92 model, 7-078508 seri numaralı, namlu kısmının ucunda susturucu takılı silah ile bu silaha ait kırık olduğu anlaşılan şarjör kıskacı ve toplam 46 adet dolu ses fişeği ele geçirildiği,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı ve Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporlarına göre; ele geçen silahın 9 mm çaplı ses ve gaz fişeği istimal eden, Blow marka, F92 model, yarı otomatik tabanca olduğu, ateşleme sisteminde görev alan mekanik aksamının sağlam ve işler durumda bulunduğu, şarjör kilitleme mandal yayının bulunmaması nedeniyle şarjörünün el yardımı ile destelenmesi suretiyle yapılan deneme atışlarında çapına uygun ses ve gaz fişeklerini atabildiği, namlusu içerisinde dairesel yapıda ortasında boşluk bulunan gaz ayırıcı parçası bulunduğu ve bu boşluktan uygun çapta özel şekil ve nitelikte saçma, kurşun, metal küre gibi bir cisim geçebileceği, nitekim atış poligonunda 9 mm çapında ucunda saçma tanesi bulunan bu tip mermiler kullanılarak yapılan deneme atışlarında mermileri yarı otomatik patlattığı gibi, fişeklerin uç kısmında bulunan saçma tanesinin namlu ucundan çıkarak hedefe doğru gittiğinin tespit edildiği, bu itibarla ses ve gaz fişeklerinden tadil özel şekil ve nitelikte fişekleri atabileceği görülen tabancanın 6136 sayılı Kanuna göre yasak niteliğini haiz ateşli silahlardan olduğu, ele geçen fişeklerin ise ses fişeği olup 6136 sayılı Kanuna göre yasak niteliğini haiz olmadıkları,
Sanığın aşamalarda, olaydan 1 hafta kadar önce Arnavutköy’den ismini bilmediği bir silah satıcısından bahse konu kurusıkı tabanca ve 50 adet fişeği satın aldığını, bu tabanca ve fişekleri normalde evinde bulundurduğunu, olay günü yanına alıp taşıdığı sırada polislerin kendisini yakaladığını, silahı hiçbir şekilde kullanmadığını savunduğu,
Anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözümlenebilmesi için öncelikle ateşli silahlar ile ses ve gaz fişeği atabilen silahlar hakkındaki mevzuat hükümlerinin incelenmesinde yarar bulunmaktadır.
6136 sayılı Kanunun 1. maddesinde; "Ateşli silahlarla mermilerinin ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulmasının bu kanun hükümlerine tabidir",
13. maddesinin birinci fıkrasında; "Bu kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur",
Aynı maddenin beşinci fıkrasında ise; "Kurusıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen tabancayı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak öldürmeye elverişli silah haline dönüştüren kişinin birinci fıkra hükümlerine göre cezalandırılır",
Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde;
"Bu yönetmelikte geçen;...
b) Silah: uzaktan veya yakından canlıları öldürebilen, yaralayan, etkisiz bırakan, canlı organizmaları hasta eden, cansızları parçalayan veya yok eden, ruhsata tabi araç ve aletlerin tümünü,...
e) Ateşli Silah: mermi çekirdeği veya saçma tabir edilen özel şekil ve nitelikteki maddeleri, barut gazı veya bu neviden patlayıcı ve itici güç ile uzak mesafelere kadar atabilen silahları,
f) Tabanca: tam otomatik olmamak şartıyla, namlu uzunluğu fişek yatağı hariç otuz santimetreyi ve tüm uzunluğu elli santimetreyi geçmeyen, dumanlı veya dumansız barut veya bu neviden bir patlayıcı ve itici güç ile gülle, mermi, saçma veya füze ile gaz ya da diğer nesneleri atabilen, belli bir çapta namluya uygun imal edilmiş ateşli silahları,...
İfade eder",
12.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 5729 sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanunun 1. maddesinde;
"Bu Kanunun amacı, ses ve gaz fişeği atabilen silahların nitelikleri, imali, ithali, ihracı, satışı, edinilmesi, bulundurulması ve taşınması hakkındaki usul ve esaslar ile bunlarla ilgili izin, kayıt ve tescil işlemlerini düzenlemektir.
Bu kanunda geçen ses ve gaz fişeği atan silah; kurusıkı silah olarak da tabir edilen ses ve gaz fişeği atabilen silahları ifade eder",
2. maddesinin ikinci fıkrasında;
Bu Kanun kapsamına giren silahların 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülemeyecek ve üzerinde 6136 sayılı Kanun hükümlerine tabi silahlardan rengi ve şekli belirtilerek açıkça ayırt edilmesini sağlayan bir işaret taşıyacak şekilde üretilmeleri zorunludur. Bu zorunluluk ithalatta da aranır...",
4. maddesinin birinci fıkrasında ise;
" (1) Bu Kanun kapsamındaki silahları yetkili mercilerden izin almadan veya 6136 sayılı Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülecek şekilde imal edenler veya satanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüz günden beşyüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır",
Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin (c) bendinde;
"Bu yönetmelikte yer alan;...
c) Ses ve gaz fişeği atabilen silâh: Ses ve gaz fişeği atabilen, 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun hükümlerine tabi silâh vasfında olmayan, kurusıkı silah olarak da tabir edilen silâhları...
İfade eder",
“Üretim esasları” başlıklı 5. maddesinde ise;
"(1) İmal edilecek ses ve gaz fişeği atabilen silâhların çalışma sistemleri, mekanik yapıları ve görünümleri aşağıdaki şekilde olmalıdır:
a) Sadece ses ve gaz fişeği atabilen silâhlarda kullanılmak üzere imal edilmiş nitelikteki fişekleri kullanabilecek yapıda olmalıdır.
b) Birden fazla fişeği seri olarak atamayacak nitelikte; yarı otomatik, tek tek veya toplu tabanca çalışma sisteminde imal edilmiş olmalıdır.
c) Gaz çıkışı;
1) Namlu ucundan olacak silahlarda namlu içerisinde; fişek yatağı hariç olmak üzere namlu uzunluğunun en az yarısı uzunlukta çelikten imal edilmiş "namlu emniyet sacı" ve bu sac ile namlu ucu arasında kalan kısımda olacak şekilde sacın geniş yüzeyine dik olarak konumlandırılmış çelikten imal edilmiş "namlu emniyet pimi" olmalıdır. Emniyet sacı fişek yatağı tarafında olmalıdır. Belirtilen sac ve pim, namlu içerisine kolayca çıkartılamayacak şekilde yerleştirilmelidir.
2) Fişek yatağı bitiminde olacak silahlarda namlu içerisine, namlu çapını tam kapatacak şekilde sertleştirilmiş çelikten imal edilmiş "namlu emniyet çelikleri" yerleştirilmelidir. Bu çeliklerin fişek yatağı ve namlu ucuna dönük kısımları delinmeyi engellemeye yönelik geometrik şekillere sahip olmalıdır ve aynı zamanda bu çelikler sökülmeye elverişsiz şekilde namlu içerisine yerleştirilmelidir. Namlu emniyet çelikleri fişek yatağı bitimine olabilecek en yakın konumda olmalıdır.
ç) Namlu ile gövde, sökülmek sureti ile birbirinden ayrılamayacak yapıda imal edilmelidir.
d) Namlu ağzının çevresi karşıdan bakıldığında görülecek şekilde ve kolayca çıkmayacak turuncu renkli fosforlu boya ile boyalı olmalıdır.
e) Namlu uzunluğu fişek yatağı hariç 300 milimetreyi ve tüm uzunluğu 500 milimetreyi geçmeyecek şekilde imal edilmiş olmalıdır.
f) Görünümü toplu veya yarı otomatik tabanca şeklinde olmalıdır. Güvenlik kuvvetlerince kullanılan tam otomatik silâh şeklinde veya görünümünde olmamalıdır.
g) İmal edilen silâhlar üzerine marka, model, çap, imal yılı ve seri numaraları silinmeyecek şekilde vurulmalı, üretimde seri numarası atlaması yapılmamalıdır.
ğ) Bu silâhların ambalaj ve kutularına Ek-1"de yer alan yasal uyarının ve silâhın kullanım kılavuzunun konulması zorunludur.
(2) Yalnızca film yapımı, tiyatro, şenlik, kutlama, tören gibi etkinliklerde kullanılmak üzere yapılacak imalatlarda; birinci fıkranın (b), (d), (e) ve (f) bentlerinde belirtilen üretim esasları aranmaz. Bu amaçla yapılacak üretimde, üretici firma ile etkinliği gerçekleştirecek gerçek veya tüzel kişiler arasında üretime ilişkin düzenlenecek bir sözleşme ibraz edilmek sureti ile İçişleri Bakanlığından alınacak uygun görüş yazısı ve sözleşmenin bir suretinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığına sunulmasını takiben Üretim İzin Belgesi için gereken işlemler başlatılır. İmalatçı firma; üretimi tamamladıktan sonra sözleşmeyi yaptığı gerçek veya tüzel kişiye silahları teslim ettiğine dair bir belge ile birlikte bu silahlara ilişkin Üretim İzin Belgesini Sanayi ve Ticaret Bakanlığına teslim eder.",
Hükümleri yer almaktadır.
Görüldüğü üzere ses ve gaz fişeği atabilen silahların, 6136 sayılı Kanun hükümlerine tâbi silah vasfına dönüştürülemeyecek ve aynı kanun hükümlerine tâbi silahlardan açıkça ayırt edilebilmelerini sağlayan rengi ve şekli belirtilen bir işareti üzerinde taşıyacak şekilde üretilmeleri zorunludur. Bu tip silahları 6136 sayılı Kanun hükümlerine tâbi silah vasfına dönüştürülecek şekilde imal edenler veya satanlar 5729 sayılı Kanunun 4/1, ticaret kastı taşımadan teknik özelliklerinde değişiklik yaparak öldürmeye elverişli silah haline dönüştürenler ise 6136 sayılı Kanunun 13/5. maddesi delaletiyle 13/1. maddesi uyarınca cezalandırılacaktır. Usulüne uygun imal edilmemesi ya da sonradan teknik özelliklerinde değişiklik yapılması nedeniyle yalnızca ses ve gaz fişeği değil, ayrıca mermi çekirdeği veya saçma tabir edilen özel şekil ve nitelikteki cisimleri de atabilen silahlar yasak niteliği haiz ateşli silahlardan olup memlekete sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulması 6136 sayılı Kanun hükümlerine tâbi olacaktır.
Bu nedenle ses ve gaz fişeği atabilen bir silahın teknik özelliklerinde bir değişiklik olmamasına karşın 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak niteliği haiz ateşli silah olduğu iddiasıyla bir kamu davası açılması durumunda öncelikle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından silahın üretim tarihi, marka ve modeline göre mevcut şekilde üretilmesine ve ithaline izin verilip verilmediği sorulup, doğrudan mevzuatta öngörülen usul ve esaslara aykırı olarak 6136 sayılı Kanun hükümlerine tâbi silah vasfında mı üretildiği, yoksa anılan kanun hükümlerine tâbi silah vasfına dönüştürülebilecek şekilde üretilip bilahare de bu imkandan yararlanılarak teknik özelliklerinde değişiklik yapılması sonucunda 6136 sayılı Kanun hükümlerine tâbi silah vasfına mı dönüştürüldüğü tereddüte yer bırakmayacak biçimde tespit edilmeli, daha sonra da suça konu silahın üretim tarihi, bu tarih itibariyle üretim ve ithalinin tabi olduğu usul ve esaslar, mekanik yapısı, görünümü, silahla birlikte çapına uygun ateşli silah fişeği ele geçip geçmediği gibi hususlar üzerinde durularak, niteliğinin 6136 sayılı Kanun kapsamında olduğunun bilinip bilmediği belirlenmeli, sonucuna göre de sanığın hukuki durumu takdir ve tayin edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Kriminal Polis Laboratuvarı ile Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince düzenlenen raporlarda; sanıktan ele geçen silahın namlu içerisinde bulunan gaz ayırıcı parçasının halkavi yapıda olması nedeniyle, yapılan deneme atışlarında uygun çapta özel şekil ve nitelikte saçma, kurşun, metal küre gibi cisimleri atabildiği ve fişeklerin uç kısmında bulunan saçma tanesinin namlu ucundan çıkarak hedefe doğru gittiğinin tespit edildiği, dolayısıyla 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak niteliğini haiz ateşli silahlardan olduğu sonucuna ulaşıldığı belirtilmiş, ancak ele geçen silahın mevcut hali ile mi üretildiği, yoksa sonradan teknik özelliklerinde değişiklik yapılarak anılan kanun hükümlerine tâbi silah vasfına mı dönüştürüldüğü noktasında bir açıklama yapılmamıştır.
Şu halde öncelikle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından silahın üretim tarihi, marka ve modeline göre mevcut şekilde üretilmesine ve ithaline izin verilip verilmediği sorulup, doğrudan mevzuatta öngörülen usul ve esaslara aykırı olarak 6136 sayılı Kanun hükümlerine tâbi silah vasfında mı üretildiği, yoksa 6136 sayılı Kanun hükümlerine tâbi silah vasfına dönüştürülebilecek şekilde üretilmesi ve bilaharede bu imkandan yararlanılarak teknik özelliklerinde değişiklik yapılması sonucunda 6136 sayılı Kanun hükümlerine tâbi silah vasfına mı dönüştürüldüğü tespit edilmeli, silahın teknik özelliklerinde sonradan bir değişiklik yapılmışsa bu değişikliğin bizzat sanık tarafından veya bilgisi dahilinde mi yapıldığı belirlenmeli, silah mevcut hali ile üretilmiş ise de üretim tarihi, bu tarih itibariyle üretim ve ithalinin tâbi olduğu usul ve esaslar, mekanik yapısı, görünümü, silahla birlikte çapına uygun ateşli silah fişeği ele geçip geçmediği gibi hususlar üzerinde durularak niteliğinin 6136 sayılı Kanun kapsamında olduğunun sanık tarafından bilinip bilmediği araştırılmalı ve sonucuna göre sanığın hukuki durumu takdir ve tayin edilmelidir.
Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Genel Kurul Üyesi; "yerel mahkeme direnme kararının isabetli olduğu ve onanması gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Bakırköy 4. Çocuk Mahkemesinin 18.09.2012 gün ve 405-601 sayılı direnme hükmünün eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.12.2013 günü yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.