8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/10355 Karar No: 2017/4725 Karar Tarihi: 30.3.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/10355 Esas 2017/4725 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı 3. kişi vekili, menkul malların müvekkili tarafından finansal kiralama sözleşmesi ile kiralandığını ve mahcuzların mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etti. Davalı alacaklı vekili ise davanın reddine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, Finansal Kiralama Kanunu gereğince, haczedilen menkul malların davacı kiralayana ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Ancak, Dairenin geri çevirme kararı uyarınca, istihkak davasının konusuz kaldığı kabul edilerek kararın bozulmasına karar verildi. Temyiz edene ilgili kanun maddeleri olan İcra İflas Kanunu'nun 366. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi hatırlatıldı.
8. Hukuk Dairesi 2017/10355 E. , 2017/4725 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı 3. kişi vekili, 20.12.2010 tarihli hacze konu menkul malların müvekkili tarafından davalı borçluya Finansal Kiralama Sözleşmesi ile kiralandığını, mahcuzların mülkiyetinin davacı 3.kişi şirkete ait olduğunu açıklayarak, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu; usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine karşın duruşmalara katılmamış cevap da vermemiştir. Mahkemece, haczedilen menkul malların noterde düzenleme şeklinde yapılan ve borçlunun ikametgahındaki noterde tescil edilen finansal kiralama sözleşmelerinde yer aldığı, Finansal Kiralama Kanunu gereğince, haczedilen menkul malların davacı kiralayana ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK"nun 96. vd. Maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Yargılama aşamasında davalı alacaklı vekili, icra takibinden vazgeçtiklerini, haczin kalktığını, davanın konusunun kalmadığını savunmuş ise de, Mahkemece icra dosyasına göre takibin devam ettiği gerekçesi ile davanın esası hakkında karar verilmiştir. Ne var ki, Dairenin 2014/ 27654 Esas, 2017/ 1082 Karar sayılı geri çevirme kararı uyarınca, gönderilen ....İcra Müdürlüğü"nün 2008/1609 sayılı takip dosyasına göre, alacaklı vekili 21.6.2011 tarihinde sunduğu dilekçe ile takipten feragat ettiğini belirterek gerekli harçların alınmasını istemiş, borçlu 21.6.2011 Tarihinde tahsil harcını yatırmış, İcra Müdürlüğü’nce 22.6.2011 tarihinde bankalara ve diğer kurumlara yazılan müzekkereler ile haczin kaldırıldığı bildirilmiştir. Bu bilgilere göre, istihkak davasının konusuz kaldığının kabulü gerekir. Konusuz kalan dava hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama gideri ile vekalet ücretinin 6100 sayılı HMK"nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.3.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.