MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Sanıklar ... ve ... hakkında, yağma suçundan 5237 sayılı TCK’nın 149/1-a-c-h, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemini içeren 15.02.2013 tarihli iddianamenin, ilk derece mahkemesi tarafından kabulü ile yargılamaya başlandığı, yapılan yargılama sırasında, Cumhuriyet Savcısının, 04/07/2013 günlü oturumda ve 25/09/2013 günlü karar oturumunda; “...sanıkların eylemine uyan TCK 149/1-a-c-h, 168/3, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları, sanıkların tutuklulukta geçen süreleri ve ceza miktarı nazara alınarak tahliyelerine karar verilmesi” yönünde mütalaada bulunulduğu,

Tefhimle infaza esas kısa kararın hüküm fıkrasında; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 149/1-a-c-h, 168/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 6’şar yıl 8’er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Yasa’nın 53. ve 63. maddelerinin tatbikine karar verildiği, talebe uygun olarak kurulan hükmün, “Cumhuriyet Savcısının huzurunda, sanıklar ve müdafilerinin yüzüne karşı tefhim edildiği”nin belirtildiği;

Ancak;

25/09/2013 gün, 2013/63 esas, 2014/350 karar sayılı gerekçeli kararın, “Cumhuriyet Savcısı Esas Hakkındaki Mütalaasında” başlıklı bölümünde, Cumhuriyet Savcısı tarafından sunulan mütalaadan farklı bir metne yer verildiği, hüküm fıkrasında da; isim belirtilmeksizin “sanığın”, TCK’nın 149/1-a, 150/2 ve 62/1. maddeleri gereğince sonuç olarak, 4 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Yasa’nın 168/ 3. madde indirime ilişkin hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, TCK’nın 53. ve 63. maddelerinin uygulanmasına ve ayrıca, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, talebe aykırı olarak kurulan hükmün, “Cumhuriyet Savcısının huzurunda, sanık, sanık vekili ve mağdurun yüzüne karşı” tefhim edildiği yazılmak suretiyle hükmün karıştırılması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 06/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.