17. Hukuk Dairesi 2016/5451 E. , 2019/995 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki ferdi kaza sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; davacıların murisi ..."in davalı sigorta şirketinin ferdi kaza sigortası kapsamında sigortalısı iken 26/06/2009 tarihinde gerçekleşen kaza neticesinde vefat ettiğini ve davalı sigorta şirketine daha önce başvurulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL"nin davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacıların murisi ..."in 26.06.2009 tarihinde iş kazası sonucu vefat ettiğini ve davacıların talebinin dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 50.000,00 TL tazminatın sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 20.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, ferdi kaza sigorta sözleşmesine dayanılarak sigorta şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 2. maddesinde “Bu Kanunda aksi öngörülmemiş veya farklı bir şekilde düzenlenmemişse; a)Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukukî sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse, o kanun hükümleri uygulanır. b) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşmiş hukukî fiiller, bağlayıcılıkları ve hukukî sonuçları itibarıyla, bu tarihten sonra dahi, gerçekleştikleri tarihte yürürlükte bulunan kanuna tâbidir...” hükmü, aynı kanunun 6/1. maddesinde de “Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihi 01/07/2012 olup, somut olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nun 1268. maddesine göre “Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar.” Aynı kanunun 1332. maddesinin son fıkrasına göre, "Sigortalı veya sigortadan faydalanan kimse, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren beş gün içinde durumu sigortacıya bildirmeye mecburdur. Sigorta bedeli, bu beş günlük müddetin geçtiği tarihte muaccel olur."
Somut olayda davacıların murisi 26.06.2009 tarihinde vefat etmiştir. Uyuşmazlık konusu ferdi kaza sigortası olup meblağ (can) sigortasıdır. Davacılar poliçeye dayanarak davayı 04.03.3013 tarihinde açmıştır. Davalı vekili ise davacıların talebinin dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını savunmuştur.
O halde, yukarıda anılan ilkeler doğrultusunda zamanaşımının dolmuş olması nedeniyle davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gerekçe ile zaman aşımı savunmasının kabul edilmeyerek davanın esastan kabulüne karar verilmesi isabetli değildir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediğine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.