4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4787 Karar No: 2018/967 Karar Tarihi: 15.02.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/4787 Esas 2018/967 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/4787 E. , 2018/967 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/12/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının manevi tazminat istemi reddedilmiş; maddi tazminat talebi ise kabul edilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, satış sözleşmesi ile dava dışı ..."den araç satın aldığını, aracın alım tarihinde üzerinde herhangi bir haciz, tedbir bulunmadığını, davalı tarafından önceki malik ..."nün borcu nedeniyle yapılan takipten dolayı satış sözleşmesinden bir gün sonra 08/01/2010 tarihinde bağlandığını ve otoparka çekildiğini ileri sürerek buı nedenle uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir.Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece son oturumda kurulan hükümle "Davacının davasının kabulü ile mahkememizin 2010/716 esas sayılı dosyasından toplam 20.712,00 TL bu dosya ile birleşen 2012/731 esas sayılı dosyadan 71.736,00 TL olmak üzere ayrı ayrı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine" karar verilmişken, daha sonradan yazılan gerekçeli kararda; "Davacının davasının kabulü ile mahkememizin 2010/716 esas sayılı dosyasından toplam 20.712,00 TL bu dosya ile birleşen 2012/731 esas sayılı dosyadan 71.736,00 TL olmak üzere ayrı ayrı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE, " şeklinde karar verilmiş, kısa kararda manevi tazminata yönelik hüküm kurulmadığı halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "davacının manevi tazminat talebinin reddine" denilmiş, böylece hükümle gerekçe arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır.Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verilebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; önceki kısa kararla bağlı olmaksızın; kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenlemek veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturmak ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi gidermektir.Mahkemece kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.