Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/37968
Karar No: 2013/9223
Karar Tarihi: 18.03.2012

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/37968 Esas 2013/9223 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2012/37968 E.  ,  2013/9223 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin davalı işverene sözleşmede kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçersiz olması nedeni ile borçlu bulunmadığının tespitine ve sebepsiz alınan cezai şart alacağının geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalı işveren ile davacı arasında belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını ve fiilen uygulandığını, sözleşmenin 10.maddesinde işveren ve davacı için eşit ve karşılıklı olmak üzere iş süresinin bitmesinden önce sözleşmenin feshine ilişkin olarak cezai şart ödenmesi ve miktarının kararlaştırıldığını, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, sözleşme ile kararlaştırılıp olan cezai şart tutarının işverence davacıdan yazılı olarak talep edilerek muaccel hale getirildiğini, ancak cezai şart düzenleyen hükmün geçersiz olduğunu belirterek, davacı işçinin davalı işverene sözleşmede kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçersiz olması nedeni ile borçlu bulunmadığının tespitine ve sebepsiz alınan cezai şart alacağının geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının göreve başlayıp, iş sözleşmesinin eki niteliğinde taahhütname imzaladığını, istifayla ayrıldığını, cezai şart tutarının davacı tarafından 01.12.2009 tarihinde ödendiğini, davanın İİK 72.maddesi ve BK"nın 36.maddesine göre 1 yıllık zamanaşımı gerçekleştikten sonra açıldığını, davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak taraflar arasında asgari süreli iş sözleşmesi olup, kararlaştırılan cezai şartın hukuken geçerli ve talep edilebilir olduğunu, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde dahi cezai şart kararlaştırılabileceğini, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının isteğiyle iş akdinin fesihten sonra davalı işverence sözleşme ve eki taahhütname doğrultusunda cezai şart talep edilip, 9.367,32 TL"nin davacı tarafından 23.11.2009 tarihinde davalı işverene ödendiği, ödeme tarihi konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacının ödemeye ilişkin hata, hile ve ikrah iddiası bulunmadığı, cezai şart hükümlerinin geçersizliğinin ileri sürüldüğü, ödemenin cezai şarta ilişkin olduğu, ödeme yapılırken de cezai şart nedeniyle yapıldığının bilindiği, davacı vekilinin ödemenin haksız olduğunu bilmediği, bilebilecek durumda olmadığı iddiasının
    gerekçelendirilmediği, buna göre davacının son ödeme tarihinden itibaren geçersiz cezai şart nedeniyle ödeme yaptığını ileri sürerek verdiğini geri isteyebileceği, Borçlar Kanununun 66. maddesinde haksız suretle mal iktisabından dolayı ikame olunacak davanın, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttılaı tarihinden itibaren 1 sene ve her halükarda hakkın doğduğu tarihten 10 yıl içinde zamanaşımının gerçekleşeceğinin düzenlendiği, yasal düzenleme dikkate alındığında davanın kabul edilen ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra açıldığı, ödeme tarihi konusunda ihtilaf bulunmayıp, buna göre davanın Borçlar Kanunu 66.maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılıp, davalının süresinde zamanaşımı definde bulunduğu, kaldı ki rızaen ödemenin cebri icra tehtidi altında yapılan ödemeden daha ağır koşulda yapılmış ödeme sayılamayacağı, sözleşmede cezai şart kararlaştırılmış olup, davacının imzasının yer aldığı, yine davacının sözleşme hükümlerine göre cezai şart ödemesinde bulunduğu, BK 65.maddesindeki düzenlemeye göre de talepte bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin malvarlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Zenginleşme haklı bir sebebe dayanmakta ise sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanmaz.
    Dosya içeriğine göre, davacı ile davalı aralarından iş sözleşmesi ve taahhütname imzalamışlar ve asgari süreden önce bazı nedenler olmaksızın ayrılma halinde caza koşuluna yer vermişlerdir. Davacı işçi asgari süreli sözleşme süresinden önce ayrılması nedeni ile davalı sözleşmedeki ceza koşulunu talep etmiş, davacı da ödemiştir. Bu ödeme iş sözleşmesindeki ceza koşuluna dayanmaktadır. Taraflar arasında iş ilişkisi bulunmaktadır. Davacı bu dava ile sözleşmedeki ceza koşulunun geçersiz olduğunu ileri sürerek, ödediği tazminatı geri istemektedir. Sözleşme ilişkisi nedeni ile dava genel zamanaşımı kurallarına tabii olup, zamanaşımı süresi on yıldır. Dava zamanaşımı süresi içinde açılmıştır.
    Mahkemece uyuşmazlıkta yeri olmayan sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanarak, davanın yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalıdır.
    Diğer taraftan 4857 Sayılı İş Yasasında cezai şarta ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Cezai Şart, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 158-161, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun179-180 maddelerinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK.’un 420. Maddesinde de hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olduğu belirtilmiştir. Genel hüküm niteliğinde olması sebebiyle Borçlar Kanunu dışındaki uyuşmazlıklar bakımında da bu hükümler uygulanmamaktadır. İşçi lehinde tek taraflı ceza koşulu içeren sözleşme hükümleri geçerlidir. Bunun yanında ceza koşulunun özellikle işveren lehine geçerli olabilmesi için karşılıklı olması ve eşit koşulları taşıması, denk olması gerekir.
    Somut uyumazlıkta hükme esas alınan taraflar arasındaki ceza koşulunu içeren sözleşmenin 10. Maddesi ve taahhütname incelendiğinde, işçi açısından iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II maddesindeki nedenler dışında feshedilmesi halinde, işveren açısından ise aynı kanunun 25/II maddesindeki nedenler yanında 18. Maddesindeki nedenler dışında feshedilmesi halinde cezai şart ödenmesi öngörülmüştür. Kurala göre işverenin cezai şart tazminatı ödemesi nedenleri geçerli nedenler de içerisine alınarak sınırlandırılmış ve işverene lehine, işçi aleyhine fesih nedenleri yönünde bir düzenleme getirilmiştir. Cezai şartın işveren lehine ve işçi aleyhine olması nedeni ile geçersiz olduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı gerekçe ile ... 3. İş Mahkemesi tarafından cezai şartın davacı işçi açısından geçersizliğine ve davacının borçlu olmadığına dair verilen 16.02.2012 gün ve 2011/659 Esas, 2012/59 Karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2012/6347-27583 sayılı ilamı ile onanmış ve kesinleşmiştir. Taraflar arasında sözleşmede düzenlenen cezai şart davacı açısından geçersiz olduğundan davanın tamamen kabulü gerekir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi