Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/1870
Karar No: 2021/6707
Karar Tarihi: 25.05.2021

Danıştay 6. Daire 2021/1870 Esas 2021/6707 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/1870
Karar No : 2021/6707

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN ÖZETİ : ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Ankara İli, Altındağ İlçesi, ... Mahallesi ... Sokak No: ... adresindeki taşınmaz üzerinde bulunan evinin yapılan parselasyon neticesinde yolda kaldığından bahisle 19/08/2009 tarihinde yıkılması nedeniyle uğradığı öne sürülen 75.000,00 TL zararın 19/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
... İdare Mahkemesinin ... tarihli ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla, dava konusu ... Mahallesi ... Sokak No: ... adresindeki davacıya ait ruhsatsız binanın imar planında yol üzerinde kalması nedeniyle davalı idarece 19/08/2009 tarihinde yıkıldığı, yapılan parselasyon sonucu davacının evinin bulunduğu yerdeki tapulu hissesine karşılık başka yerden (... ada, ... parsel ile ... ada, ... parsel sayılı taşınmazdan) hisse verildiği, esasen ruhsatsız binaların yıkılmasının 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinin amir hükmü olduğu, söz konusu binanın kamulaştırılması gerektiği yolunda mevzutta bir hüküm de bulunmadığı, bu itibarla davalı idareye yüklenebilecek bir hizmet kusurunun bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının temyiz istemi üzerine, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 03/06/2015 tarih ve E:2013/2506, K:2015/4868 sayılı kararıyla, Mahkemece verilen kararın dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep olmadığından hüküm onanmış, karar düzeltme istemi ise Danıştay Ondördüncü Dairesinin15/06/2016 tarih ve E:2015/10628, K:2016/4954 sayılı kararıyla reddedilerek hüküm kesinleşmiştir.
Davacı tarafından yapılan bireysel başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 06/03/2019 tarihli, Başvuru No:2016/14854 sayılı kararı ile;
"Somut olayda derece mahkemelerinin tek başına binanın ruhsatsız olduğu olgusundan hareket edip olayın gelişiminde kamu makamlarının edilgen tutumunu dikkate almamaları bütün zarara tek başına başvurucunun katlanması sonucuna yol açmaktadır. Bu yaklaşımın da başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklediğini belirtmek gerekir. Bu durumda başvurucunun mülkiyet hakkının korunması ile kamunun yararı arasında olması gereken adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğu ve müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna varılarak Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu durumda mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Buna göre yapılacak yeniden yargılama ise 6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Bu kapsamda derece mahkemelerince yapılması gereken iş, ihlal sonucuna uygun olarak tazminata hükmedilmesinden ibarettir. Tazminat miktarının belirlenmesi hususu ise bu konuda uzmanlaşmış derece mahkemelerinin takdirindedir. Ancak bu tazminat miktarının mülk teşkil eden binanın kullanımının değeri ile orantılı olması gerekir. Aksi hâlde müdahale başvurucuya aşırı bir külfet yükleyeceğinden ihlalin sonuçlarının tam olarak giderilmiş olamayacağı açıktır. Bu sebeple kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle karar verilmiştir.
Sözü edilen karar üzerine ... İdare Mahkemesince ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yapılan yargılama sonucu temyize konu ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararda; dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler ile mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazın yapı alanının 201,00 m2 olarak hesaplamaya esas alınması gerektiği, diğer yandan dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile taşınmaza ilişkin fotoğraflar dikkate alındığında taşınmazın yıkımı öncesi binanın, mutfak dolapları, mermer tezgah, eviye bataryası, banyo bataryası, wc muslukları, elektrik tesisat malzemeleri, (lamba, priz, anahtar vb. gibi) elektrik ve su sayaçlarının davacı tarafından alındığı hususunda yargılama nezdinde kesin bir kanaat oluştuğundan yapı değerinden bu bedelin indirilmesi gerektiği, ancak yıkım sonrasında enkazın davacı tarafından alındığına dair kesin bir kanaat oluşmadığı gibi bu konuda davalı idare tarafından da aksini kanıtlayacak bir delilin dava dosyasına sunulmadığından enkaz bedelinin hesaplamaya dahil edilmesinin gerektiği, 02/03/20202 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç kısmının 3. bölümünde enkaz bedeli düşülmeden hesaplanan dava konusu binanın 19/08/2009 tarihi itibariyle yapı değeri, beton saha biriket bedeli ve ağaç bedelleri olmak üzere toplam 61.751,70-TL'nin ... Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti için açılan dava tarihi olan 10/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hesaplanarak davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılarak, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 61.751,70-TL'nin ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava tarihi olan 10/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istemiyle temyiz edilmiştir.
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi