9. Hukuk Dairesi 2011/49287 E. , 2013/9210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin davalı işverene sözleşmede kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçersiz olması nedeni ile borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı işveren ile davacı arasında belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını ve fiilen uygulandığını, sözleşmenin 10.maddesinde işveren ve davacı için eşit ve karşılıklı olmak üzere iş süresinin bitmesinden önce sözleşmenin feshine ilişkin olarak cezai şart ödenmesi ve miktarının kararlaştırıldığını, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, sözleşme ile kararlaştırılıp olan cezai şart tutarının işverence davacıdan yazılı olarak talep edilerek muaccel hale getirildiğini, ancak cezai şart düzenleyen hükmün geçersiz olduğunu belirterek, davacının davalıya cezai şart borcunun bulunmadığının tespitine bu talep kabul edilmez ise öngörülen ceza şart miktarının önemli derecede tenziline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin asgari süreli iş sözleşmesi olup yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, asgari süreli iş sözleşmesi gereği kararlaştırılan cezai şartın hukuken geçerli ve talep edilebilir nitelikte olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ile davalı arasında belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede cezai şartın karşılıklı olarak düzenlendiği ve geçerli olduğu gerekçesi ile öngörülen cezai şart miktarı çalışılan ve çalışılmayan süreye göre oranlanarak ve takdiri yapılan indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davacı vekilinin temyizine gelince;
4857 Sayılı İş Yasasında cezai şarta ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Cezai Şart, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 158-161, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun179-180 maddelerinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK.’un 420. Maddesinde de hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulunun geçersiz olduğu belirtilmiştir. Genel hüküm niteliğinde olması sebebiyle Borçlar Kanunu dışındaki uyuşmazlıklar bakımında da bu hükümler uygulanmamaktadır. İşçi lehinde tek taraflı ceza koşulu içeren sözleşme hükümleri geçerlidir. Bunun yanında ceza koşulunun özellikle işveren lehine geçerli olabilmesi için karşılıklı olması ve eşit koşulları taşıması, denk olması gerekir.
Somut uyumazlıkta hükme esas alınan taraflar arasındaki ceza koşulunu içeren sözleşmenin 10. Maddesi ve taahhütname incelendiğinde, işçi açısından iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II maddesindeki nedenler dışında feshedilmesi halinde, işveren açısından ise aynı kanunun 25/II maddesindeki nedenler yanında 18. Maddesindeki nedenler dışında feshedilmesi halinde cezai şart ödenmesi öngörülmüştür. Kurala göre işverenin cezai şart tazminatı ödemesi nedenleri geçerli nedenler de içerisine alınarak sınırlandırılmış ve işveren lehine, işçi aleyhine fesih nedenleri yönünde bir düzenleme getirilmiştir. Cezai şartın işveren lehine ve işçi aleyhine olması nedeni ile geçersiz olduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı gerekçe ile ... 3. İş Mahkemesi tarafından cezai şartın davacı işçi açısından geçersizliğine ve davacının borçlu olmadığına dair verilen 16.02.2012 gün ve 2011/659 Esas, 2012/59 Karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2012/6347-27583 sayılı ilamı ile onanmış ve kesinleşmiştir. Taraflar arasında sözleşmede düzenlenen cezai şart davacı açısından geçersiz olduğundan davanın tamamen kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.