Esas No: 2017/1705
Karar No: 2021/6746
Karar Tarihi: 25.05.2021
Danıştay 6. Daire 2017/1705 Esas 2021/6746 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/1705
Karar No : 2021/6746
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALILAR): 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : …Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- … 3- …
VEKİLLERİ : Av. ….
DİĞER DAVACILAR : 1- … 2- … 3- … 4- … 5- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 15/12/2016 tarihli, E:2016/13305, K:2016/8899 sayılı kararın, bozmaya ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 15/12/2016 tarihli, E:2016/13305, K:2016/8899 sayılı kararının bozmaya ilişkin kısmı kaldırılarak işin esası incelendi:
Dava, Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında kreş alanı olarak ayrılmasına rağmen, kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazın değerine karşılık 1.200.000,00TL'nin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacılardan …, …, …, … ve …'ın aynı taşınmaza yönelik olarak kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasına kayden dava açtıkları, bu durumda, bakılan dava ile tarafları ve konusu aynı olan bir davanın bulunduğunun anlaşılmış olması karşısında, bu davacılar yönünden davanın derdest olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle incelenmeksizin reddine, diğer davacılar bakımından ise; Mahkemenin 24/02/2016 tarihli ara kararı ile … Belediye Başkanlığından, yürürlükteki imar planı ve plan notları uyarınca, davacılar tarafından başvurulması halinde özel kreş binası için yapı ruhsatı verilip verilemeyeceğinin, bu hususa göre mülkiyet hakkı kısıtlaması olup olmadığının sorulduğu, davalı idarece verilen cevapta, malikler adına başvurulması halinde, taşınmazdan tasarruf edebilmeleri için yapı ruhsatı verilebileceğinin, bu sebeple mülkiyet hakkının kısıtlanmasının söz konusu olmadığının belirtildiği, bu durumda, dava konusu taşınmazın imar planında kreş yeri olarak planlanması sebebiyle davacıların mülkiyet hakkında bir kısıtlanma olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından esası yönünden, …Bakanlığı tarafından ise vekalet ücreti yönünden karşılıklı olarak temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 04.07.2019 tarihli değişiklikle getirilen "İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerler" başlıklı 13. maddesinde; "Özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde olup uygulama imar planında düzenleme ortaklık payına konu kullanımlarda yer alan taşınmazlar;
a) Bu kullanımlardan umumi hizmetlere ayrılan alanlar öncelikle 18 inci maddeye göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılarak,
b) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında sırasıyla, ilgisine göre Hazine veya ilgili idarelerin mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya satın alınmak suretiyle,
ilgili kamu kurum ve kuruluşunca kamulaştırılarak kamu mülkiyetine geçirilir.
Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol, meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere yapı yapılabilecek diğer alanlarda; alanların kamuya geçişi sağlanıncaya kadar maliklerinin talebi hâlinde ilgili kamu kuruluşunun uygun görüşü alınarak plandaki kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilir.
İlgili mevzuat uyarınca hiçbir şekilde yapı yapılamayacak alanlarda muvakkat da olsa yapı yapılmasına izin verilmez. Mevcut yapılar kamulaştırılıncaya kadar korunabilir. Bu alanlarda beş yıllık imar programı süresi içinde, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre işlem tesis edilerek parsel, kamu mülkiyetine geçirilmek zorundadır. Bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir.
Parsel maliklerinin hisselerini idareye hibe etmeleri veya bedelsiz devretmeleri durumunda, idare devir işlemlerini bedel almaksızın gerçekleştirmekle yükümlüdür. Bu işlemler için parsel maliklerinden hiçbir vergi, resim, harç, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Kamu kullanımına ait sosyal, kültürel ve teknik altyapı alanlarının, Hazine veya kamu mülkiyetindeki alanlarla trampa yapılması hâlinde, şahıs veya özel hukuk kişilerinden hiçbir vergi, resim, harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
" düzenlemesi yer almaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun Ek 1. maddesinde; "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır." hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlıkta, Mahkemece, davacıların talep etmesi halinde özel kreş için ruhsat verilebileceğinden bahisle taşınmazda kısıtlılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; uyuşmazlığa konu taşınmazın imar planındaki fonksiyonunun özel kreş alanı değil kreş alanı olduğu, yani kamu hizmetlerine ayrıldığı, bu sebeple de mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufunun hukuken kısıtlandığı ve taşınmaz bedelinin davacılara ödenmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, öncelikle sorumlu idare/idareler belirlenerek, ardından bakılan davanın açıldığı tarih esas alınarak, aralarında gayrimenkul değerleme uzmanının da bulunduğu bir bilirkişi kurulunca, taşınmazın dava tarihindeki cins ve nevi, yüzölçümü, kıymetini etkileyecek bütün nitelik ve unsurları, her unsurun ayrı ayrı değeri, varsa vergi beyanı, varsa resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirleri, taşınmazın mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri, özel amacı olmayan emsal (uyuşmazlığa konu taşınmazın çevresinin imar planındaki kullanım biçimi, yapılaşma koşulları ve konumları açısından benzer özellikleri olan taşınmazlar arasından seçilmeli, davaya konu taşınmaz kadastro parseli ise; emsal alınacak taşınmaz da kadastro parseli olmalı ya da emsal parsel imar parseli ise, emsal taşınmazda kesilen düzenleme ortaklık payı oranı ölçüsünde davaya konu taşınmaz bedeli düşülerek taşınmazın gerçek bedeli belirlenmeli) satışlara göre satış değeri, bedele etki eden tüm kanuni veriler, imar verileri, taşınmazın özgün nitelik ve kullanım şekli, değeri etkileyen hak ve yükümlülükleri, gayrimenkul üzerinde ayni ve şahsi ittifak hakları ve gayrimenkul mükellefiyetleri vb. bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin belirlenmesi suretiyle taşınmaz bedeli tespit edilerek uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, bozma kararı üzerine verilecek yeni mahkeme kararında, hukuki el atma nedeniyle açılan tam yargı davaları, adli yargıdaki fiili el atma nedeniyle açılan davalardan farklı olarak, 3194 ve 2942 sayılı Kanunlar kapsamında açılan davalar olduğundan, hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibariyle talep edilen miktar için, dava tarihinden geçerli olmak üzere, ıslah edilen kısım için ıslah tarihi itibariyle hesaplanması gerekmektedir.
Ayrıca, İdare Mahkemesince, bozma kararı üzerine verilecek kararda, yargılama giderleri ve maktu olan vekalet ücreti hakkında yeniden değerlendirme yapılacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının redde ilişkin kısmının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 25/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.