Esas No: 2021/3758
Karar No: 2021/6760
Karar Tarihi: 25.05.2021
Danıştay 6. Daire 2021/3758 Esas 2021/6760 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/3758
Karar No : 2021/6760
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı ve düzeltilerek reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının esası bakımından onanması, faiz bakımından düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Ankara İli, Çankaya İlçesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında okul alanı olarak ayrılmasına rağmen, kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazın değerine karşılık … için 63.200,00 TL, … için 154.050,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dosyadaki bilgi ve belgeler ile asliye hukuk mahkemesinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; davacılara ait taşınmazın imar planında mesleki eğitim alanı olarak belirlenmesi nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 10.maddesi uyarınca imar planının yürürlüğe girmesinden itibaren en geç 3 ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programının belediyece hazırlanmaması ve bunun sonucunda taşınmazının kamulaştırılmaması nedeniyle davacıların mülkiyet hakkının belirsiz bir süre ile kısıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 2.000,00-TL'sinin davacı …'a ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin … esasına kayıtlı dosyasında dava açma tarihi olan 25/12/2012 tarihinden, 61.200,00 TL'sinin ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 13.02.2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine, davacı …'a davanın 2.000,00 TL'sinin ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin … esasına kayıtlı dosyasında dava açma tarihi olan 25/12/2012 tarihinden, 152.050,00 TL'sinin ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 13.02.2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine karar verilmiş, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun mahkeme kararında geçen " tazminatın 61.200,00 TL'sinin ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 13.02.2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece …a ödenmesine, 152.050,00 TL'sinin ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 13.02.2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece …'a ödenmesine" ilişkin kısmının " tazminatın 61.200,00 TL'sinin adli yargıda dava açma tarihi olan 25.12.2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece Haydar Sungura ödenmesine, 152.050,00 TL'sinin adli yargıda dava açma tarihi olan 25.12.2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ...'a ödenmesine" şeklinde düzeltilerek, mahkeme kararının; hüküm kısmında yer alan "uyuşmazlığa konu taşınmazdaki davacılara ait hissenin tapu kaydının iptal edilerek davalı idare adına tapuya tesciline" ibaresi hüküm fıkrasından çıkartılarak, bu yönden hükmedilen taşınmaz bedelini ödeyecek olan davalı idare tarafından, bu bedelin ödenmesi sırasında taşınmaz üzerindeki davacıya ait mülkiyeti sona erdirilecek şekilde davalı idare (hazine) adına tescil şeklinde işlem yapılması suretiyle tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği, aksine bir yaklaşımın, taşınmaz bedelinin davalı tarafından davacıya ödenmesine karşın mülkiyetin davacı üzerinde kalması, başka bir anlatımla taşınmaz ile bedelinin taraflar arasında değiştirilmemesi suretiyle sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı açıklamalarıyla düzeltilerek reddine karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 16. maddesi, 4. fıkrasında; "Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler. (Ek cümle: 11/4/2013-6459/4 md.) Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir'' hükmüne yer verilmiş, aynı kanunun geçici 7. maddesinde; "Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır.
" denilerek, ıslah müessesinin derdest davalara da uygulanabilmesine imkan tanınmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda, 6459 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktarın, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin artırılmasına olanak tanınmıştır. Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere, yasal değişiklikle ilgililerin uğramış olduğu zararın, dava dilekçesinde gösterilen zarar miktarından fazla olmasına karşın, davacı veya davacıların dava dilekçesinde gösterdikleri zarar miktarını artırmalarına yönelik taleplerinin mahkemelerce kabul edilmeyerek istemle bağlı kalma kuralını uygulayarak dava dilekçesinde gösterilen zarar tutarı kadar tazminata hükmetmelerinden doğan hak kayıplarının giderilmesi amaçlanmıştır. Bir başka ifade ile, mahkemelerce istemle bağlı olma kuralı uygulanmak suretiyle verilen kararlara karşı taraflardan herhangi birinin kanun yoluna başvurmuş olması şartıyla davacı veya davacıların artırılan miktara isabet eden harcı ödemek suretiyle kararı veren Mahkemeye verecekleri dilekçe ile bir defaya mahsus olmak üzere dava dilekçesinde gösterilen miktarı artırmaları mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tam yargı davaları, adli yargıdaki fiili el atma nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarından farklı olarak; 3194 sayılı Kanun kapsamında açılan davalar olduğundan hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibariyle talep edilen miktar için dava tarihinden, ıslah edilen kısım için ise ıslah tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, Bölge İdare Mahkemesince ıslah bakımından bir ayrım yapılmaksızın dava açma tarihinden itibaren faize hükmedildiği görülmekte ise de, hüküm fıkrasının "kabulüne karar verilen 217.250,00 TL'nin 4.000,00-TL'sinin asliye hukuk mahkemesinde dava açma tarihi olan 25/12/2012 tarihinden, 213.250,00 TL'sinin ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 13.02.2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bölge idare mahkemesi kararının faize ilişkin kısmının "kabulüne karar verilen 217.250,00 TL'nin 4.000,00-TL'sinin asliye hukuk mahkemesinde dava açma tarihi olan 25/12/2012 tarihinden, 213.250,00 TL'sinin ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan 13.02.2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine" şeklinde düzeltilerek ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 25/05/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.