Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5534
Karar No: 2021/2718
Karar Tarihi: 04.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5534 Esas 2021/2718 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, davacının Kuruma bildirilmeyen hizmet sürelerinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Dairemize devredilen dosyada, yapılan bozma sonrası gereken işlemlerin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği belirtilerek, davanın inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtlanması gerektiği ifade edilmiştir. Dosya içeriğine göre davacının, davalı işyerinde çalıştığına dair bilgiler mevcut olsa da, davalı işyeri nizalı dönem içerisinde kanun kapsamında olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, davalı Kurum vekilinin ve davalı ...’ın temyiz itirazları kabul edilmiş ve hüküm bozulmuştur.
506 sayılı Yasanın 79. ve 5510 sayılı Yasanın 86. maddesi, hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemektedir. Ancak bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Eğer bu koşul oluşmuşsa, işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmelidir. Daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
10. Hukuk Dairesi         2020/5534 E.  ,  2021/2718 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    ...

    Dava, davacının Kuruma bildirilmeyen hizmet sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ilamda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemenin davanın kabulüne dair 18/04/2016 tarihli kararı, Dairemize devredilen Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 15/03/2018 tarih ve 2016/11413 Esas, 2018/2330 Karar sayılı ilamı ile “Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, davalı işyerinde işe girdiğini gösterir 01/12/1989 tarihli sigortalı işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davalı işyerindeki çalışmalarının Kuruma bildirilmediği, davacı tanıklarının dinlendiği, dönem bordrolarının getirtilmediği, davalı işyerinin kanun kapsamında olup olmadığının araştırılmadığı” belirtilerek ve yapılacak iş gösterilerek bozulmasına karar verilmiştir.
    Eldeki davada bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir. Bozma sonrasında mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüyle, davacının 01/12/1989 – 01/02/1990 tarihleri arasında 60 gün, günlük 7.500 ETL ücretle davalı yanında 506 sayılı kanuna tabi çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79. ve 5510 sayılı Yasanın 86. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/09/1999 gün 1999/21-510-527, 30/06/1999 gün 1999/21-549-555- 03/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosya içeriğine göre davacının, davalı işyerinde işe girdiğini gösterir. 01/12/1989 tarihli sigortalı işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına intikal ettirildiği anlaşılmış ise de, bozma gereği celp olunan davalı Kurum kayıtlarına göre davalı işyerinin 01/02/1989 tarihinde kanun kapsamına alındığı, 20/05/1989 tarihinde ise komisyon kararı ile imha edilerek kanun kapsamından çıkarıldığı bildirilmekle davalı işyeri nizalı dönem içerisinde kanun kapsamında olmadığından mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiştir.
    Mahkemece yapılacak iş; davalı ...’a ait işyerinin Kanun kapsamında kaldığı tarihler sonrasında da faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını araştırmak üzere, davalı işveren ...’a ait vergi dairesi kayıtları ile yoklama fişleri ve tutanaklar düzenlenmiş ise getirtilerek incelenmeli, ayrıca ilgili Belediye Başkanlığından komşu işyeri ruhsat sahipleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan komşu işyeri işveren ve çalışanları tespit edilmeli, davalı işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın geçtiği işyerinin nizalı dönem içerisinde faal olup olmadığı yönünde yöntemince beyanları alınmalı, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin ve davalı ...’ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...’a iadesine, 04/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi