19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/35521 Karar No: 2020/1708 Karar Tarihi: 19.02.2020
4733 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/35521 Esas 2020/1708 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yerel Mahkeme tarafından verilen kararın temyiz edilmesi sonucunda, dosya incelendi ve kararın Yargıtay denetimine uygun olması gerektiği belirtildi. Ancak, hüküm açıklanırken gerekli açıklamalar yapılmadığı ve verilen cezada suç tarihi itibarıyla doğrudan zarar görmeyen katılanın vekalet ücretine hükmedildiği belirtildi. Ayrıca, suça konu malın müsaderesine karar verilmediği kaydedildi. Bu nedenlerle sanığın temyiz talebi kabul edilerek, hükmün bozulmasına karar verildi. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: Anayasa'nın 141. maddesi, CMK'nin 34. ve 230. maddeleri, TCK'nin 53. maddesi, 5237 sayılı TCK ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/35521 E. , 2020/1708 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasanın 141, CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ... tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak ve hükmün açıklanmasına yönelik izah ile yetinilerek hüküm kurulması, Kabule göre; 1-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 2-Suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi"nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, 3-Suça konu gümrük kaçağı petrolün müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.