Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5688
Karar No: 2019/4127
Karar Tarihi: 09.10.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5688 Esas 2019/4127 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/5688 E.  ,  2019/4127 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı şirket vekili Avukat ... ve şirket yetkilisi ... ile davacı ... vekili Avukat ..."ün gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davalı yüklenici şirket ile 29.06.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmede yüklenicinin bitişik parselde kendi adına olan arsaya kendi için yapacağı binanın özelliklerinin, davacı için yapacağı bina özellikleri ile aynı olması kararlaştırılmasına rağmen bu hükme uymadığını, sözleşme hükmüne aykırı yapılan inşaatların delil tespit dosyasındaki rapor ile tespit edildiğini, ayıplı ve kusurlu işler olduğunu ileri sürerek eksik ve kusurlu iş bedelleri, geç teslim nedeni ile doğan zarar için 150,000 TL maddi ve 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, 05.05.2010 tarihli iş bitimi ve teslim tutanağı ile sözleşmeye uygun şartlarda inşaatın tamamlandığının davacı tarafça kabul edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmede kararlaştırılan ceza-i şartın ifaya ekli ceza-i niteliğinde olduğu bu durumda teslim alırken ceza-i şart hakkını saklı tuttuğuna dair ihtirazı kayıt öne sürmesi gerektiği, açık ayıp niteliğindeki kusurlu işler bedeli ile eksik iş bedelinin 169.350 TL olduğu, manevi tazminat isteminin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme tazminatı istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre teslimin zamanında yapılmaması nedeniyle kira tazminatı talep edilebilmesi için sözleşmede yazılı olmasına gerek olmadığı gibi teslimde ihtirazi kayıt konulmasına da gerek bulunmamaktadır. Somut olayda taraflar arasında imzalanan 29.06.2007 tarihli sözleşmenin 19. maddesinde her ne kadar ceza-i şart başlığı altında düzenlenmiş olsa da dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan BK"nın 106/2. maddesinde düzenlenen gecikme tazminatı niteliğinde olup, sözleşmede "ayda 1000 USD ödeyecektir" ibaresinin kullanılması da bunu doğrulamaktadır. Bu durumda davacı arsa sahibinin gecikilen süreler için kira tazminatı talep etmesi mümkündür. Hal böyle olunca; mahkemece arsa sahibinin talep edebileceği gecikme tazminatı miktarı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2- Taraflar arasında düzenlenen 05.05.2010 tarihli teslim tutanağı ibraname niteliğinde olup, arsa sahibinin eksik iş ve açık ayıp niteliğindeki iş bedellerini talep hakkı yoktur. Bilirkişi raporunda hesaplanan ayıp kalemleri arasında gizli ayıp niteliğinde iş bulunmadığından davacı arsa sahibin eksik ve ayıplı iş taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı ve davalı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan taraflar yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak, karşılıklı birbirlerine verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi