14. Hukuk Dairesi 2018/3861 E. , 2019/3426 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.01.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Tayin olunan 10.10.2017 günü mürafaa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiş olup anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların murisi ..."den 12.12.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 19 adet taşınmazı 25.000.000,00TL bedelle aldığını belirterek tapu iptali ve tescil, kamulaştırılan taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, murislerinin hasta olduğunu, akıl sağlığının yerine bulunmadığını, satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bedelin ödenmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ... ..."ye intikal eden hisselere yönelik açılan davaya ilişkin talebin 05.12.2001 tarihinde davacı vekilinin beyanı üzerine işlemden kaldırıldığı ve üç ay içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından bu talebe ilişkin davanın HMK"nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, 108 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebin bu taşınmazın taşınmaz satış vaadi kapsamında olmaması nedeniyle reddine, ... hisselerine yönelik açılan davanın kabulü ile, 101 ada 2 parsel, 102 ada 4 parsel, 103 ada 6-8-11 parsel, 104 ada 2 parsel, 105 ada 6-8-10 parsel, 110 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda yer alan 55/864 oranındaki ... adına kayıtlı hissenin iptali ile bu hisselerin tamamının ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu olup sonradan kamulaştırılan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/518 Esas sayılı dosyasında 102 ada 3 parsel, 105 ada 5-7 parsel, 104 ada 3 parsel, 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/692 Esas sayılı dosyasında yer alan 105 ada 4 parsel, 106 ada 1 parsel, 107 ada 1 parsel, 108 ada 1 parsel, 109 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda yer alan 55/864 hisseye denk delen ... hissesine isabet eden kamulaştırma bedellerinin ... oğlu ..."ye ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece, kamulaştırılan taşınmazlardan 105 ada 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarda yer alan 55/864 hisseye denk gelen ... hissesine isabet eden kamulaştırma bedellerinin ... oğlu ..."ye ödenmesine karar verilmiş ise de 12.12.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesine konu olan taşınmazlardan ifraz suretiyle oluşan parseller arasında 105 ada 5 ve 7 parsellerin bulunmadığı mahkemece 103 ada 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarda yer alan 55/864 hisseye denk gelen ... hissesine isabet eden kamulaştırma bedellerinin ... oğlu ..."ye ödenmesine karar verilmesi gerekirken sehven ada numarasının 105 olarak yazıldığı anlaşılmış ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 3. Fıkrasının b bendinde yer alan "105" rakamının çıkarılarak yerine "103" rakamının yazılması suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 1.480,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2019 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili talebine yöneliktir.
Davacı vekili müvekili ile davalı arasında ... Noterliğinin 12.12.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile sözleşme kapsamındaki taşınmazlarda davalı adına kayıtlı hisselerin satışının vaaddedildiğini ancak tapuda ferağ verilmediğini belirterek taşınmazlardaki davalı hissesinin iptali ile müvekili adına tescilini talep etmiştir.
Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalıya ait hisseler yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, davacı tarafından ibraz edilen 12.12.1996 tarihli protokolde şarta bağlı ödeme planında belirtilen meblağlar dışında ödeme iddialarına ilişkin müvekillerinin kabul beyanlarının bulunmadığını, ödemeyi ispat külfetinin vaat alacaklısında olduğunu, protokole göre satış bedelinin yarısının ödemediğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
Mahkemece, satış vaadine konu taşınmazların satış bedellerinin davacı tarafından davalıya tamamen ödendiği kabul edilerek davacı lehine hüküm kurulmuş ise de satış bedelinin ne şekilde ödendiği gerekçeli bir şekilde ifade edilmiş değildir.
Davacı vekilinin, ... Sulh Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 16.12.2013 havele tarihli dilekçesine ekli 12.12.1996 tarihli “protokol” başlıklı belgeye göre, davacı ve alıcı ... satış bedeline mahsuben 250.000.000 TL peşinen ödeyeceği, hisselerin devri için mahkemede dava açılıp hisseler üzerine ihtiyati tedbir konulduğunda ... tarafından ...’ye 250.000.000 TL daha ödeneceği, kalan 500.000.000 TL’nin ise dava neticelenip satışa konu taşınmaz hisselerinin ... ’ye intikalinde ödeneceği ve bu protokol gereğince noterdeki satış senedinin düzenlendiği belirtilmiştir.
Yine davacı vekili tarafından asliye hukuk mahkemesine verilen 20.06.2001 havale tarihli dilekçeye ekli 12.12.1996 tarihli ve 6.7.1998 tarihli belgelere göre davalı ...’nin 12.12.1996 tarihinde 250.000.000 TL, 6.7.1998 tarihde 225.000.000 TL’yi davacı ...’den aldığını imzasıyla kabul ettiği ileri sürülmüştür.
Dosyada bulunan ... Noterliğinin 12.12.1996 tarihli ve 7807 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinde, “satış vaadi bedeli olan 25.000.000 TL YİRMİ BEŞ MİLYON TÜRK LİRASI tamamının alıcının zimmetinde borç bıraktığımızı” ifadesiyle satış bedelinin hiç ödenmediği belirtilmiştir.
Davacı tarafından ibraz edilen belgelere göre satış bedelinin 1.000.000.000 TL olarak belirlendiği, bunun 475.000.000 TL’sinin ödendiği, geri kalan 525.000.000 TL’sinin ödendiginin ispatlanamadığı da açıktır.
Davalı, satış vaadine konu satış bedelinin davacı tarafından ileri sürülen ve dosyaya ibraz edilen belgelere göre dahi tamamen ödenmediği itirazında bulunmuştur. Hakim, davacı ve davalı tarafından usulüne uygun biçimde sunulan dava malzemesinden bir itirazın varlığını öğrenirse bunu kendiliğinden gözetir. Davaya konu olayda, davacı tarafından ibraz edilen belgelere göre satış bedelinin tamamının ödenmediği davalı tarafından ileri sürüldüğüne göre mahkemece bu belgelere göre itirazın değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hükmün açıklanan gerekçelerle bozulması gerekirken düzeltilerek onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyoruz.