16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5171 Karar No: 2020/2700 Karar Tarihi: 15.06.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5171 Esas 2020/2700 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edenin sıfatı, başvuru süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi ve sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebi reddedildi. Kanun maddelerine uygun olarak yapılan incelemede, Anayasa'nın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesi ve 3/1. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi göz önünde bulundurularak suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, zaman ve yer, suç konusunun önemi, meydana gelen tehlike, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, amaç ve saik gibi etkenler dikkate alınarak hakkaniyete uygun makul bir ceza verilmesi gerektiği belirtildi. Ancak hükümde fazla ceza tayini yapıldığından dolayı hükmün bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri olarak verildi.
16. Ceza Dairesi 2019/5171 E. , 2020/2700 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın, Burdur Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.