Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/893 Esas 2015/191 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/893
Karar No: 2015/191
Karar Tarihi: 31.03.2015

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/893 Esas 2015/191 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/893 E.  ,  2015/191 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, failin kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesi gerekmektedir.
    Hırsızlık suçunda ise; menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde ;
    Sanığın, katılandan görüşmek amacıyla telefonunu isteyip yanından uzaklaştığı ve telefonunu iade etmediği, bu suretle sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de mağdurun geçici de olsa zilyetliği devir iradesinin olmadığı, fiili hakimiyetin kaybı sonucu oluşan zilyetlik ile de hırsızlık suçunun oluştuğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın cezaların toplanması kuralına yer vermediği dikkate alınarak sanık hakkında hükmolunan her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğu gözetilmeden TCK"nın 155/1. maddesi kapsamında verilen 5 ay hapis cezasından çevrili adli para cezası ve 5 gün adli para cezasının toplanmasına karar verilerek neticeden 3.100 TL adli para cezasına hükmedilmesi,
    Sanığın adli sicil özetinde yer alan suçlarının silinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak sonucuna göre, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi gözetilerek; 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa"nın 562. maddesi ile değişik CMK" nın 231. maddesi uyarınca "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının" sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden kazanılmış hakın gözetilmesine, 31/03/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.