4. Hukuk Dairesi 2017/3814 E. , 2018/962 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/05/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı hazine vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 15/11/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı adına gelen olmadı, karşı taraftan davacı hazine vekili Avukat ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. ... 1. İdare Mahkemesinin 2010/2297 esas sayılı dosyasının suretinin gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesi sonucunda, eksikliğin giderildiği anlaşıldı. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazına gelince;Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı vekili; davalının Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı olarak görev yaptığı dönemde, müvekkili idare ile dava dışı Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O arasında, kurum personelinin maaş, ücret ve benzeri diğer ödemelerinin, adı geçen banka aracılığıyla yapılmasına ilişkin olarak, 28/06/2005 ve 02/07/2007 tarihli protokollerin imzalandığını, bu protokoller uyarınca kuruma sağlanan promosyonlar kullanılarak yapılan harcamalarda, demirbaş kaydına alınması gereken fakat alınmayan eşyaların olduğunu, yine promosyonlardan genelge hükümlerine aykırı olarak kişisel harcamalar yapıldığını belirterek; kayıp olan demirbaş niteliğindeki mal ve malzemeler ile kişisel harcamalar nedeniyle uğranılan kurum zararının, harcama yetkilisi olan davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; davacı kurumda görevli davalı ile dava dışı Vakıflar Bankası arasında düzenlenen protokol gereği, davacı kuruma ödenen promosyon bedelinden, rapora ekli listede belirtildiği şekilde, kayıtlara geçmeyen ancak demirbaş malzeme alımı olarak gösterilen ve davalı görevli tarafından yapılan harcamanın 227.309,57 TL olduğu belirtilerek davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, davacı tarafça bir kısım harcamaların, kurumu temsilen yapılmadığı yolundaki iddiaya dayalı tazminat talebinin ise, buna ilişkin bir delil bulunmadığından yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından; dava dışı banka tarafından sağlanan promosyon bedelinden alınan ve demirbaş kaydı yapılması gerekirken kayıtlara geçmeyen, davacı idare tarafından da kayıp olduğu bildirilen mal ve malzemelerin çoğunluğunun, niteliği itibariyle nerede bulunduğunun tespiti ve takibi zor malzemeler olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında davacı kurum tarafından verilen müzekkere cevaplarında; alım faturasında yer alan beş adet klimadan dördünün Bakanlığın ... Toplantı Salonu"nda bulunan klimalarla, bir tanesinin ise Bakanlığın ikinci katında yapılan tadilat sonucu sökülüp depoya kaldırılan klima ile aynı marka ve modele sahip olduğu, ancak klimaların ayniyat kaydının olmadığı, yine faturada geçen halıların Bakanlığın ikinci katına döşendiği, fakat halıların da ayniyat kaydının olmadığı bildirilmiştir. Bu yazı cevabından, ayniyat kaydı olmayan bir kısım malzemelerin kurumda bulunma ihtimali olduğu görülmektedir. Harcamaların yapıldığı tarihler gözetildiğinde, bazı malzemelerin eskiyerek atıl duruma gelmesi ve muhafazasından vazgeçilme ihtimali olması da hayatın olağan akışı gereğidir.İta amiri ve harcama yetkilisi konumunda olan davalının, oluşan kurum zararından, ihmali nedeniyle sorumluluğu bulunmakla birlikte, yukarıda açıklanan nedenlerle davalının, zararın tamamından sorumlu tutulması doğru değildir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nun 43-44. maddeleri uyarınca; hesaplanan tazminattan “önemli oranda” bir hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, bu yön gözetilmeksizin hüküm kurulması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.