3. Hukuk Dairesi 2020/3399 E. , 2020/7010 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ...Ş ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davasına dair Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18/04/2019 tarihli ve 2018/237 E. - 2019/240 K, sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 15/01/2020 tarihli ve 2019/4053 E. - 2020/172 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı hakkında kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini, tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile takibin 141.535,26 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine; Dairece verilen 26/06/2018 tarihli ve 2016/20345 E. - 2018/7010 K. sayılı kararla, (...Mahkemece yapılacak iş; dosyanın önceki bilirkişiler dışında uzman bilirkişi kurulu tarafından incelenmesi sağlanarak, kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre davacı kurumun davalıdan isteyebileceği bedelin hesaplandığı, çelişkilerin giderildiği, itirazların karşılandığı bilimsel verilere dayalı, taraf ve Yargıtay denetimine açık bir rapor hazırlatılması, sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile çelişkiler giderilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi...) (;) (...davalının yargılama sürerken, bu dosyaya sunulan 25/03/2011 tarihli banka dekontuna göre davacı kurum hesabına 10.863,55 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu dava dosyası ve ödeme belgesinin de bilirkişi kurulu tarafından incelenmesi sağlanarak mükerrer ödemeye neden olmamak adına hesaplanacak bedelden mahsubu konusunun değerlendirilmesi gerekirken alınan ödemenin göz ardı edilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; alınan 31/01/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda; her ne kadar raporda yapılan hesaplamalar somut olaya uygun ve denetime elverişli ise de, raporda vergiler ve cezalar dahil asıl alacağın 14.207,98 TL olarak belirlendiği, asıl alacağa ilişkin gecikme faizi tutarının ise 13.429,07 TL olarak hesaplandığı, toplam borç tutarı olan 27.637,05 TL"den yapılan ödemelerin düşüldüğü, oysa işlemiş faiz
tutarından yapılan ödemenin mahsup edilemeyeceği, davalının kuruma yapmış olduğu 10.863,55 TL tutarındaki ödemenin asıl alacaktan mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının Diyarbakır 8. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1571 E. Sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 3.334,43 TL asıl alacak, 3.172,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.517,06 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine; Dairece verilen 15/01/2020 tarihli ve 2019/4053 E. - 2020/172 K. sayılı kararla, (...Tutanak tarihinde davalının tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı sabit olduğundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği, sulama sezonuna göre belirlenen çalışma saatleri esas alınarak hesaplama yapılamayacağı kuşkusuzdur. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1) Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre, düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK’nın 440 ıncı maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından, davalının sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
2)Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklı tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi; gerçek veya tüzel kişiler tarafından hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş. Aynı yönetmeliğin 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı düzenlemesini içermektedir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 21/03/2003 tarihli toplantısında; 1 Nisan 2003 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 122 sayılı karar alınmış; bu alınan karar, aynı kurum tarafından hazırlanan 622 sayılı Kurul Kararının yürürlük tarihi olan 1 Ocak 2006 tarihine kadar hüküm icra etmiştir.
Kaçak elektrik enerjisi kullanılması halinde tahakkuk işleminin nasıl yapılacağı 122 sayılı Kurul Kararının 1 maddesinin (b) , (c) ve (d) fıkralarında düzenlenmiştir.
Somut olayda; dava konusu 03/07/2004 tarihli kaçak tespit tutanağı ile davalının tarımsal sulama tesisinde abone olmadan ve sayaçtan geçirmeden kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise ekili bitkinin türü ve bitki için gerekli sezon sulama süresi gibi zirai veriler dikkate alınarak kaçak tahakkuk hesaplamasının yapıldığı anlaşılmaktadır. Tutanak tarihinde davalının tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı sabit olup, davaya konu kaçak tespit tutanak tarihi dikkate alındığında, kaçak elektrik tüketimine ilişkin tahakkuk işleminin, tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 122 sayılı Kurul Kararı hükümleri çerçevesinde hesaplama yapılarak sonuca ulaşılması gerekirken, yönetmelik ve kurul kararına aykırı değerlendirmeler içeren rapora dayalı olarak hüküm kurulamayacağı doğru değildir.
Ne var ki; mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen 1 Ocak 2006 tarihinde yürürlüğe giren 622 sayılı kurul kararı hükümleri gereğince hesaplama yapılması gerektiğinden bahisle bozulduğu bu defa yapılan inceleme ile belirlendiğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair karar düzeltme isteminin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 15/01/2020 tarihli ve 2019/4053 E. - 2020/172 K. sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA ve hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 24/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.