4. Hukuk Dairesi 2017/5111 E. , 2018/958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 28/08/2014 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıya dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; ... isimli internet sitesinde 22/08/2014 tarihinde yayınlanan, "... hakkında bomba iddia! ... başlıklı haberle müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, haberin gerçek olmadığını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, Dairemizin 15/03/2016 gün, 2015/4969 esas, 2016/3338 karar sayılı bozma ilamına uyularak, gerçekliği kanıtlanamamış olan yayın nedeniyle davacının hedef gösterildiği, haberin basın özgürlüğü sınırlarını aştığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 58. maddesi uyarınca; kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığını hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar , mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin ilk kararın temyizi üzerine Dairemizin 15/03/2016 gün, 2015/4969 esas, 2016/3338 karar sayılı bozma ilamında; uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği, davalı tarafından davacının düzeltme metninin yayınlanmış olmasının, davanın reddi gerekçesi olmayıp, manevi tazminatın miktarının tespitinde gözetilmesi gereken bir konu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de; olayın gelişimi, olay tarihi ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
b) Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ..."nin tüzel kişiliği bulunmadığı gözetilerek, hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması da bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2-a-b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.