19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/34219 Karar No: 2020/1703 Karar Tarihi: 19.02.2020
4733 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34219 Esas 2020/1703 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, 4733 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum oldu. Gümrük İdaresi'nin vekili olan şikayetçinin temyiz talebi reddedildi. Sanık ise 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesine rağmen, Anayasa Mahkemesi kararı gereği bu ceza hükümlerinin infaz aşamasında dikkate alınması kararlaştırıldı. Ancak suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı belirtildi. Bu nedenle Gümrük İdaresi'nin lehine vekalet ücretine hükmedilmesi kanuna aykırı kabul edildi ve bu fıkra çıkarılarak hükmün düzenlenerek onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak 4733 sayılı Kanun ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 62. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi detaylı bir şekilde incelendi.
19. Ceza Dairesi 2019/34219 E. , 2020/1703 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I-Şikayetçi Gümrük İdaresi Vekilinin temyiz talebine yönelik incelemede; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Sanığın temyiz istemine ilişkin incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Sanık hakkında belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK"nin 62. maddesi gereğince yapılan indirimi sırasındaki hesap hatası nedeniyle 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine yerine 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhte temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi"nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, Gümrük İdaresi lehine vekâlet ücretine hükmedilen fıkranın çıkarılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.