17. Hukuk Dairesi 2014/4342 E. , 2014/8254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2013
NUMARASI : 2013/292-2013/821
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı S.. G.. ve E.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 04/07/2008 tarihinde davacıların murisi T.. Ö.. yolcu olarak bindiği motosiklete davalıların maliki, sürücüsü, Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı olduğu 16 Z 9753 plakalı aracın çarpması neticesinde meydana gelen kazada davacıların murisinin öldüğünü, kaza sırasında trafik lambalarının çalışmadığını, buna rağmen davalı sürücü S.. G.."in trafik akışını kontrol etmeden ve kavşakta hiç beklemeden sola dönüş yaptığını ve kazaya sebebiyet verdiğini, trafik sinyalizasyonunun ve lambalarının çalışmamasının da kazada etkili olduğunu belirterek anne ve baba için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigortacıdan limit dahilinde olmak üzere tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; anne ve baba için ayrı ayrı 20.000,00 TL, kardeş için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın sigortacı haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09.02.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 27.732,34 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ...Sigorta A.Ş. vekili; Kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, kusurun ve zararın ispatı gerektiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı olan müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkilinden dava tarihinden itibaren faiz istenebileceğini öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı S.. G.. ve E.. Y.. vekili; Kazada motosiklet sürücüsünün kusurlu olduğunu, sinyalizasyon sisteminin çalışmaması nedeniyle belediyenin de kusurunun bulunduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ile benimsenen bilirkişi raporuna göre ve ıslah doğrultusunda; davacı Anne Remziye için 8.319,70 TL, davacı baba Mehmet için 8.319,70 TL maddi tazminatın davalılar S.. G.., E.. Y.. için 04/07/2008 kaza tarihinden, davalı ....Sigorta AŞ için ise 17/04/2009 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar S.. G.., E.. Y.. ve ... Sigorta AŞ"den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı Anne R.. Ö.. için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı Baba M.. Ö.. için 20.000,00 TL manevi tazminatın, E.. Ö.. için 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar S.. G.. ve E.. Y.."dan alınarak davacılara verilmesine, davalı Bursa Büyükşehir Belediyesi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davalı
S.. G.. ve E.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve davacının manevi tazminat bakımından dava dilekçesinde ihtiyari mali mesuliyet sigortası kapsamında bir talebinin bulunmamasına göre, davalı Sübhan ve E.. G..vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar desteği Bağ-Kur"lu olup olay tarihinde yürürlükte bulunan 1479 Sayılı Bağ-Kur Yasası"nın 63. maddesinde üçüncü bir kişinin suç sayılır hareketi ile bu sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında Kurumun, sigortalıya gerekli yardımı yaparak sorumlulara rücu edeceği düzenlenmiştir.
Sigortalının ölümü nedeniyle annesi olan davacıya SGK tarafından peşin sermaye değeri 55.276,99 TL olan aylık bağlanmış, SGK tarafından Bursa 5. İş Mahkemesinin 2009/799 sayılı dosyasında aynı davalılar aleyhinde rücü davası açılmıştır.Mahkemece davalıların bu konuda savunması üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-BK.nun 47.maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülüklerde değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktadır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. 22.6.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlarda açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Bu durumda, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elem, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, kusur oranları da gözönünde tutularak, davacılar lehine daha düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken; fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesi isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı S.. G.. ve E.. Y.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı S.. G.. ve E.. Y.."a geri verilmesine 22.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.