Esas No: 2016/20504
Karar No: 2021/1549
Karar Tarihi: 26.05.2021
Danıştay 5. Daire 2016/20504 Esas 2021/1549 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/20504
Karar No : 2021/1549
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan davacı tarafından, …Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığı dönemde hakkında zayıf olarak düzenlenen 02/07/1998 tarihli Hâl Kâğıdının iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında; …Ağır Ceza Mahkemesinde E:…esasına kayıtlı olarak görevi ihmal-görevi kötüye kullanmak ve görevde hakaret suçlaması ile hakkında açılan davada davacının Mahkemece sabit bulunan eylemi nedeniyle görevi kötüye kullanmak suçundan mahkumiyetine karar verildiği, bu kararın daha sonra çıkartılan 4616 sayılı Kanun nedeniyle ertelenerek, daha sonra zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasının davacının subuta eren eyleminin yok sayılmasını gerektirmediği, bu durumun, davacının …Ağır Ceza Mahkemesinde E:…esasına kayıtlı dosyada yargılanarak mahkum olmasının davacı hakkında düzenlenen Hâl Kâğıdının dayanağı olan fiilin sabit olduğunu teyit açısından önemli olduğu, diğer taraftan davacı hakkında dile getirilen şikayetler üzerine 30/06/1998 tarihli olur ile başlatılan soruşturma raporunda tespit edilen ve davacının uyuşmazlığa konu Hâl Kâğıdına yansıyan fiilleri nedeniyle başlatılan disiplin soruşturmasının 4455 sayılı Kanun kapsamında kaldığından bahisle işlemden kaldırılmasının söz konusu disiplin fiillerinin işlenmediği anlamına gelmediği, söz konusu Kanun ile bu fiil sahibinin cezalandırılmasının önlendiği, dolayısıyla davacının gerek disiplin soruşturması sırasında tespit edilen hal ve hareketleri gerekse …Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda alınan mahkumiyet kararı birlikte değerlendirildiğinde davacının üzerine atılı disiplin fiillerinin ve suçlamanın sabit olduğu görülerek, 1998 yılı Hâl Kâğıdının zayıf not ile düzenlenmesi işleminde hukuka ve hakkaniyete aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, söz konusu hal kağıdının somut ve belgeye dayanmayan gerçek dışı ve husumete dayalı şekilde düzenlendiği, Yönetmeliğe ve usul ve yasaya aykırı şekilde düzenlendiği, hal kağıdının zayıf olarak düzenlenmesine sebep olarak gösterilen hususların gerçeği yansıtmadığı, bu durumun yapılan yargılamalar neticesinde ortaya konulduğu ve suçsuzluğunun ispatlandığı, ilçede görev yaptığı süre içerisinde not fişlerine yüzde 96 oranında iyi not verildiği, görevli iken çıkardığı iş yüzdesinin yüzde 93 olduğu, en kıdemsiz ve yeni savcı olması nedeniyle kalem denetimi ve bakanlık yazışmalarının kendisi tarafından yürütülmediği, dava dilekçesinde belirtilen hususların tartışılmadığı, objektif olmayan ve gerçeğe aykırı olarak düzenlenen hal kağıdının iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, hakkında zayıf olarak düzenlenen dava konusu 02/07/1998 tarihli Müfettiş Hal Kağıdı …Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığı döneme ilişkindir.
Söz konusu 02/07/1998 tarihli Hâl Kâğıdı incelendiğinde, Hâl Kağıdının Şahsi ve Ailevi Durumu başlıklı bölümde ''Ülkenin bütünlüğü, milletin bağımsızlığı, toplumun huzuru, refahı ve mutluluğunu bozan, adalet ilkesi ve sosyal hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan suçlara karşı duyarlı göründüğü'' ifadesine, aynı bölümde ''maiyeti ve zabıta üzerinde yeterli etkinliği kuramadığı, iş sahiplerine haşin davranabildiği, tarafsızlığı konusunda kuşkuya sebebiyet verebildiği, mesaisini aksattığı, görevine yeterince bağlı olmadığı'' ifadesine, aynı bölüm üçüncü paragrafında ''hakkında yapılan ve henüz sonuçlanmayan tahkikat sırasında, mesire yerinde yapılan geleneksel şenlikte tabanca ile ateş ettiği, İlçe Jandarma Komutanının veda yemeğinde kürtçe şarkı talebinde bulunup, söylettiği, mesaisine geç geldiği, hakkında mahkumiyet-tecil kararı verilen bir sanığa duruşmadan çıkarken arkasından uygunsuz söz söylediği, nişanlısı olan doktoru Kaymakamlığa şikayet edeceğini söyleyen şahsı karakola celp ettirip yakınmasından vazgeçirttiği yolunda deliller elde edildiği'' ifade ve tespitlerine; Mesleki Çalışma ve Başarısı başlıklı bölümde ''soruşturmalara istikamet vermekte arzulanan başarıyı sergileyemediği, düzenlediği iddianamelerde sevk maddeleriyle, görevli mahkemelerin belirlenmesinde ve yargılama usullerinin seçiminde hatalar yapabildiği, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu takipsizlik kararları kurabildiği, kalem işleri ile yeterince ilgilenmediği, hukuki gelişme ve içtihatlar ile Bakanlık genelge ve görüşlerini yeterince izlemediği, mesleki müktesabatının hizmet süresinin gerisinde kaldığı'' tespitlerinde bulunulduğu görülmektedir.
Bunun üzerine, anılan hal kağıdının iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun, “Müfettişlerce Verilecek Hal Kağıtları” başlıklı 24. maddesinde; Adalet Müfettişlerinin, denetimleri sırasında inceledikleri belgelere ve gözlemlerine dayanarak hakim ve savcılar hakkında düzenleyecekleri hal kağıtlarını ilgilinin gizli sicil dosyasına konulmak üzere Teftiş Kurulu Başkanlığına gönderecekleri hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanuna dayanılarak 02/02/1988 gün ve 87/12580 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılan Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Tüzüğü’nün 6. maddesinde; “Hakim ve savcıların görevlerini kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgelere (hakimler için idari nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetlemek, birinci sınıf hakim ve savcılar dışındaki hakim ve savcıların görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, tutum ve davranışlarının sıfat ve görev gereklerine uyup uymadığını araştırmak ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma yapmak, Cumhuriyet savcılıklarıyla mahkemelerin ve adalet komisyonlarının kalem işlerini (...), teftiş etmek ve denetlemek, işlemlerini incelemek, görevlileri hakkında soruşturma yapmak, ”Teftiş Kurulu'nun görev ve yetkileri arasında gösterilmiş, 10. maddesinin (B) bendinde; “Hakimler, Cumhuriyet savcıları, icra memurları ve yardımcıları, cezaevi müdürleri, noterlerle atanmaları Bakanlığına ait diğer görevliler hakkında edindikleri bilgi ve kanaata göre hal kağıdı, (...) düzenlemek” yetkisinin müfettişlerin görev ve yetkileri arasında sayılmış, 41.maddesinde; “Müfettişlerin, teftiş ve denetlemelerde tesbit edilmiş olan aksaklıklara ve bunların düzeltilmesine ait olan ve Kurul Başkanlığınca da uygun bulunan görüşleri, tavsiyeler listesi adı altında ilgililere tebliğ edilmek üzere mahalline gönderilir. Bunların yerine getirilip getirilmediği yetkililerce takip edilir. Bir sonraki teftiş ve denetlemede tavsiyelere uyulup uyulmadığına bakılır. Uyulmamışsa ve bu, haklı sebeplere dayanıyorsa, durum raporda belirtilir; aksi halde sorumlular hakkında soruşturmaya geçilir.” kurallarına yer verilmiştir.
Diğer taraftan uyuşmazlık konusu hal kağıdının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan ve 19/03/1989 tarih ve 20113 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nin "Hal Kağıdının Düzenlenmesi" başlıklı 48. maddesinin birinci fıkrasında; "Hâl kâğıtları düzenlenirken, ilgililer hakkında ciddi ve titiz inceleme yapılır. Değerlendirmede, sağlam ve güvenilir kaynaklara dayanılarak geniş tefahhusat yapılır. Objektif ölçüler içinde kalınmasına ve gizliliğe riayet olunmasına özen gösterilir." düzenlemesine, Yönetmeliğin 26/12/1995 tarih ve 22505 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 27. maddesiyle değişik "Hakim ve Savcı Hal Kağıtları" başlıklı 49. maddesinde hakim ve savcılar hakkında düzenlenecek hal kağıdında ilgilinin a)kimliği, b)kişisel özelliği, c) şahsi ve ailevi durumu, d) mesleki bilgi ve çalışma, e) sonuç ve kanaat bölümlerine yer verileceği, (c) ve (d) bölümündeki değerlendirmeler sonucu ulaşılan kanaate dayanılarak notların pekiyi, iyi, orta ve zayıf şeklinde ilgilinin hal kağıdının e)sonuç ve kanaat bölümünde yazılacağı düzenlemesine, 49. maddesinin son fıkrasında "Sabit olmayan inceleme ve soruşturma konularına hâl kâğıdında değinilmez." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda belirtilen hukuki düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, müfettiş hal kağıtları; her denetimden sonra düzenlenen, ilgili hakim-savcının o dönem içindeki kişisel ve sosyal özellikleri ile meslekî bilgi ve çalışmasını yansıtan ve tüm bu hususların müfettişlerce değerlendirilmesinden sonra oluşan bir hukuki belgedir. Müfettiş hal kağıtlarında kanaatin oluşmasına etki eden hususların somut bilgi ve belgeye dayandırılma zorunluluğu ise, "idari işlemin objektifliği" ilkesinin sonucudur.
Dava konusu edilen Hal Kağıdı incelendiğinde, hâl kağıdının "şahsi ve ailevi durumu" başlıklı bölümünde yer alan ''hakkında yapılan ve henüz sonuçlanmayan tahkikat sırasında, mesire yerinde yapılan geleneksel şenlikte tabanca ile ateş ettiği, İlçe Jandarma Komutanının veda yemeğinde kürtçe şarkı talebinde bulunup, söylettiği, mesaisine geç geldiği, hakkında mahkumiyet-tecil kararı verilen bir sanığa duruşmadan çıkarken arkasından uygunsuz söz söylediği, nişanlısı olan doktoru Kaymakamlığa şikayet edeceğini söyleyen şahsı karakola celp ettirip yakınmasından vazgeçirttiği yolunda deliller elde edildiği'' hususlarının dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yapılan soruşturmalarla ortaya konulmadığı, iddia olunan hususlarla ilgili olarak başlatılan soruşturmanın henüz tamamlanmadığı anlaşılmakta; hâl kağıdının "mesleki çalışma ve başarısı" başlıklı bölümünde "soruşturmalara istikamet vermekte arzulanan başarıyı sergileyemediği, düzenlediği iddianamelerde sevk maddeleriyle, görevli mahkemelerin belirlenmesinde ve yargılama usullerinin seçiminde hatalar yapabildiği, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu takipsizlik kararları kurabildiği, kalem işleri ile yeterince ilgilenmediği, hukuki gelişme ve içtihatlar ile Bakanlık genelge ve görüşlerini yeterince izlemediği, mesleki müktesabatının hizmet süresinin gerisinde kaldığı" tespitlerine yer verildiği görülmektedir.
Bu durumda …Adliyesinin 1998 yılı teftişi sonucunda davacı hakkında düzenlenen hal kağıdında olumsuz olarak yapılan değerlendirmelerin; yukarıda yer verilen Yönetmelik hükmünde yer alan "Sabit olmayan inceleme ve soruşturma konularına hal kağıdında değinilmez" düzenlemesine aykırı olarak müfettişin kanaati bölümünde yapılan değerlendirmeye esas olabilecek nitelikte somut bilgi ve belgelerin açık ve net olarak ortaya konulamadığı, dolayısıyla objektif değerlendirme ilkelerine dayalı olmaksızın düzenlendiği sonucuna varılan dava konusu hal kağıdının zayıf derecede belirlenmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gibi işlem tarihinde yürürlükte olmayan Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliği de esas alınarak verilen davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.