22. Hukuk Dairesi 2017/21597 E. , 2019/9275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücret alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde her ne kadar davacının sunmuş olduğu deliller çerçevesinde davalı işveren nezdinde hizmet sözleşmesiyle çalışmasının olduğu ve bu çalışmadan kaynaklı bir kısım ücret alacaklarının bulunduğu anlaşılmış ise de alacağın sabit kabul edilebilmesi için bu alacak kalemlerinin tek tek miktarlarının tespitinin zaruri olduğu, zira mahkemelerce verilecek kararların izaha ihtiyaç bırakmayacak şekilde açık ve anlaşılır olması gerektiği ayrıca eldeki davanın tespit davası olmayıp eda davası olduğu, iş sözleşmelerinden kaynaklı iş davalarının da diğer alacak davaları gibi taraflarca getirme ilkesine tabi olduğu, bu nedenlerledir ki eldeki davada açık ve anlaşılabilir bir hüküm tesisi için bilirkişi raporuna ihtiyaç olduğu, davacı tarafın bilirkişi deliline dayanması nedeniyle tanıklar dinlendikten sonra dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilerek 08.07.2015 tarihli celsede davacı vekiline bilirkişi ücretinin ödenmesi için iki haftalık kesin süre verildiği ve kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği ancak davacının verilen kesin süreye rağmen delil avansını süre geçtikten çok sonra 28.09.2015 tarihinde ödeyerek celse ertelenmesine yol açtığı bu nedenle bilirkişi delilinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verildiği ve ardından mevcut delil durumuna göre yapılan değerlendirmede alacak miktarının tespiti için hesap raporuna ihtiyaç duyulduğundan mevcut durumda eldeki davanın açık şekilde ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Kanun"un 324. maddesinde , “delil ikamesi için avans” düzenlenmiş olup, buna göre taraflardan her biri, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikâmesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler (f.1). Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır (f. 2).Öncelikle belirtmek gerekir ki, delil ikamesi avansının süresinde yatırılmaması nedeniyle davanın kanıtlanmadığından söz edilebilmesi için, öncelikle o delilin, uyuşmazlık konusu vakıaya ilişkin iddianın ispatı ile doğrudan ilgili olması gerekir. Bu durumda davacı, giderini yatırmadığı delilden vazgeçmiş sayıldığı için davanın kanıtlanamaması söz konusu olabilecektir. Deyim yerindeyse, o delil olmadan o vakıanın ispatı mümkün olmamalı, taraf, delil avansını yatırmadığından delilden vazgeçmiş sayılınca, o vakıa tümüyle ispatsız kalmalıdır ki bu yönde karar verilebilsin. Bu bağlamda, herkesçe bilindiği üzere uygulamada hâkimin salt işlerin yoğunluğundan dolayı aldığı bilirkişi raporunun davanın ispatı ile doğrudan ilgili bulunmaması halinde, bilirkişi ücretinin yatırılmadığından söz edilip, kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddi doğru olmaz.
Dosya içeriğine göre; 08.07.2015 tarihli duruşmada dosyanın bilirkişi raporu aldırılmak üzere bilirkişiye tevdiine ve davacı vekiline bilirkişinin emek ve mesaisinin karşılığı 300,00 TL bilirkişi ücreti ve 50,00 TL posta masrafını karşılamak üzere iki haftalık süre verilmesine, karşılanmadığı takdirde bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verilmiştir. Davacı tarafından 28.09.2015 tarihinde 350,00 TL yatırılmış olmakla birlikte, Mahkemece 07.10.2015 tarihli celsede; yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. Dava konusu tazminat ve alacakların hesaplanması teknik ve uzmanlığı gerektirmediğinden bilirkişi ücretinin yatırılması için kesin süre verilmesine gerekte bulunmamaktadır. Kaldı ki kararın verildiği 07.10.2015 tarihli celsede de bilirkişi ücreti ile posta masrafının yatırıldığı görülmüştür. Hal böyle olunca Mahkemece işin esası hakkında araştırma ve inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde, davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.