17. Hukuk Dairesi 2013/8297 E. , 2014/8247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Genç Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2013
NUMARASI : 2011/47-2013/32
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Ö.. T.., davalı Y.. Ç.. vekili ve davalı A.. S.. AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki, zorunlu kara taşımacılık, zorunlu mali mesuliyet ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın, sürücü tarafından fren tertibatının çalışmadığı bilindiği halde şarampole doğru sürüklenerek kazaya neden olduğunu, araç içinde yolcu olan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek davalı sürücü ve işletenden 40.000,00 TL manevi tazminat ile tüm davalılardan 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren bankalara uygulanan en yüksek faiz oranı ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, kusurun, iş göremezlik durumunun ve illiyet bağının ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Y.. Ç.. vekili ve davalı Ö.. T.. Şirketi temsilcisi duruşmadaki beyanında davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 5.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi 07/07/2007"den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Y.. Ç.., Ö.. T.., A.. S.. AŞ,"den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, davacının manevi tazminata ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 07/07/2007"den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Y.. Ç.. ..... Turizm"den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; karar, davalı Ö.. T.., davalı Y.. Ç.. vekili ve davalı A.. S.. AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş gücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK"nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkosu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli kabul edilmemiştir. Eldeki davada, 07.07.2007 yılında meydana gelmiş, davacı Bingöl Devlet Hastanesinden alınan 05.11.2009 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu raporuna göre %52.4 malul kabul edilmiş maddi tazminata ilişkin hesaplamalar ise bu veriler dikkate alınarak yapılmıştır. Yine,yargılama sırasında dinlenen davalı tanığı tarafından davacının kazadan iki yıl sonra şeker hastalığı nedeniyle maluliyete uğradığı belirtildiği halde kaza ile yaralanma arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır.
O halde mahkemece, yukarıda verilen hukuksal bilgiler dikkate alınarak Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu"ndan davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, var ise kişinin bu nedenle malul kalıp kalmadığı, maluliyet oranının tespiti bakımından Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
2- Davalı sigorta şirketinin davadan önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilmediği halde hükmolunan faizin başlangıç tarihinin dava tarihi yerine kaza tarihi olarak kabulü de doğru bulunmamıştır.
3- (1) nolu bozma nedenine göre manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Y.. Ç.. vekilinin ve davalı Ö.. T.."in, 1 ve 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. S.. AŞ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3 numaralı bentte gösterilen nedenlerle manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.