Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12276
Karar No: 2015/23506
Karar Tarihi: 09.07.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/12276 Esas 2015/23506 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/12276 E.  ,  2015/23506 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, kötüniyet tazminatı, izin, fazla mesai ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili,davacının, davalı işverenin işçisi olarak Ocak 2000-Mayıs 2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak kötüniyetle feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve kötü niyet tazminatı alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının 2000 yılından beri şirket nezdinde... temizlik ve yemek işlerini yaptığını, iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle haklı olarak feshedildiğini, fazla mesai yapmadığını, yılın belli zamanlarında çalıştığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı ve alacaklara uygulanan faizlerin yerinde olup olmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, davacının günlük iki saat, aylık elliiki saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de, davacı tanıklarından ikisinin işyerinde birlikte çalışan kişiler olmadığı, diğer davacı tanığının ise, devlet memuru olan davalı şahitlerinin tümünün vardiyalı çalışmadan bahsetmesine rağmen vardiyalı çalışmadan bahsetmediği görülmektedir.Bu nedenle bu tanığın beyanına itibar edilmemiştir. Davalı tanıklarının ortalama beyanlarına ve dosya içeriğine göre, davacının, işyerinde iki vardiya olarak, haftada altı gün 07.00-16.00, 09.00-18.00 saatleri arasında günlük dokuz saat çalıştığı, bir saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle günlük sekiz saat haftalık kırksekiz saat çalıştığı, haftalık üç saat fazla çalışma yaptığı anlaşılmış olup,fazla çalışma ücretinin buna göre belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    Kabule görede, fazla çalışma ücretinin haftalık çalışma süresi belirlenerek ,haftalık olarak hesap edilmesi gerekirken aylık hesaplama ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
    Ayrıca, işverenin davacıya yıllık izin vermemesi kötüniyetli olduğunu göstermez. Yıllık izinlerin ne zaman kullanılacağının belirlenmesi işverenin yönetim hakkı kapsamındadır. İşin ve işyerinin durumuna göre işverence belirlenebilir. Bu durumda, davacının yıllık izin kullanmak istemesine rağmen işverence izin verilmemiş olması işverenin kötüniyetli olarak davacıyı işten çıkardığı anlamına gelmez. İşverenin ,kötüniyetli olarak iş akdini feshettiğine dair başkaca delilde bulunmamaktadır. Buna göre ,bu talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi yanlıştır.
    Kabule görede, işgüvencesi hükümlerinden yararlanan işçilerin kötüniyet tazminatı alamayacakları dikkate alındığında, davacının işgüvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanmadığı araştırılmadan eksik araştırma ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Öte yandan, kıdem tazminatı dışındaki alacaklar yönünden, dava dilekçesinde talep edilen miktarlara dava tarihi yerine fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi ile yıllık izin ücreti ve kötüniyet tazminatına yasal faiz yerine en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi