Güveni Kötüye Kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/899 Esas 2015/181 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/899
Karar No: 2015/181
Karar Tarihi: 31.03.2015

Güveni Kötüye Kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/899 Esas 2015/181 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/899 E.  ,  2015/181 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni Kötüye Kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü ;
    Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, failin kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesi gerekmektedir.
    Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak, hırsızlık suçunun temel şeklidir. Taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, bir görüşme yapacağını söyleyerek katılanın rızası dâhilinde aldığı cep telefonunu iade etmediği ve telefonu alarak kaçtığı olayda;
    1) Zilyetliğin devrinin söz konusu olmaması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 E, 2012/229 K sayılı kararı gereğince, eylemin TCK"nın 141/1 maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de ;
    2) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 180 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 31/03/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.