Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/475 Esas 2019/969 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/475
Karar No: 2019/969
Karar Tarihi: 05.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/475 Esas 2019/969 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalıya ait fındık bahçesinde, davalının işçisi tarafından gerçekleştirilen ağaç kesimi sonucu kesilen ağacın müvekkiline kasko sigortalı aracın üzerine düşmesi sonucu maddi hasar oluşmuştur. Davacı, kesim işlemi yapılırken gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle davalının tam kusurlu olduğunu iddia ederek, Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümleri gereğince davalının sorumlu olduğunu belirtmiştir. Davacının sigortalısı tarafından yapılan hasar ödemesi talebine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmamıştır. Mahkeme, davacının kısmi olarak haklı olduğuna karar vermiş, davalıya 1.686,63 TL maddi tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Karar, davalı yönünden kesinleşmiştir ve temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu'dur.
17. Hukuk Dairesi         2019/475 E.  ,  2019/969 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; yol kenarında bulunan davalıya ait fındık bahçesinde davalının işçisi tarafından ağaç kesim işlemi gerçekleştirildiği sırada kesilen ağacın müvekkiline kasko sigortalı aracın üzerine düşmesi sonucu maddi hasar oluştuğunu, davalının gerekli tedbiri almaksızın kesim işlemi yaptığından tam kusurlu olduğunu, müvekkili tarafından sigortalısına 01/06/2012 tarihinde 3.100,00.TL hasar ödemesi yapıldığını, davalı eylemi sonucu gerçekleşen zarar nedeniyle Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümleri gereğince sorumlu olup çıkarılan ödeme talep yazısına rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle 3.100,00.TL’nin ödeme tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 1.686,63.TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair davanın reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 Sayılı HMK."nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2018 tarihinden itibaren 2.598 TL"ye çıkarılmıştır.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 1.686,63.TL maddi tazminata hükmedildiğinden, hüküm davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.