Esas No: 2016/1603
Karar No: 2021/2654
Karar Tarihi: 26.05.2021
Danıştay 10. Daire 2016/1603 Esas 2021/2654 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1603
Karar No : 2021/2654
DAVACI : ... Derneği
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
DAVANIN KONUSU :
Kamyon, kamyonet, minibüs, otobüs (sürücüsü dahil 18-30 koltuk, otobüs (sürücü dahil 31 ve üstü koltuk) ve taksi araç türleri için 27/10/2015 tarihinden itibaren düzenlenecek poliçelerde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) branşında ruhsat sahibi sigorta şirketleri tarafından belirlenecek azami prim tutarlarının belirlenmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem ile bu işlemde azami prim tutarları belirlenen araçlar arasına çekici cinsi araçların da eklenmesi talebiyle davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, Hazine Müsteşarlığının ... tarih ve ... sayılı işlemiyle kamyon, kamyonet, minibüs, otobüs (sürücüsü dahil 18-30 koltuk, otobüs (sürücü dahil 31 ve üstü koltuk) ve taksi araç türleri için 27/10/2015 tarihinden itibaren düzenlenecek poliçelerde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) branşında ruhsat sahibi sigorta şirketleri tarafından belirlenecek azami prim tutarlarının belirlendiği, bu kapsamda çekici cinsi araçlara yer verilmemesi üzerine çekici cins araçların da azami prim tutarlarının belirlendiği araçlar arasına dahil edilmesi istemiyle yaptıkları başvurunun ... tarih ve ... sayılı işlem ile reddedildiği, öncelikle Hazine Müsteşarlığının ... tarih ve ... sayılı işleminin tarife niteliğinde olması nedeniyle 2918 sayılı Kanun gereğince Resmi Gazete'de yayımlanması gerektiği halde yayımlanmaması nedeniyle, daha sonra ise dava konusu işlemde sayılan araçlar arasında çekici cinsi araçlara yer verilmemesinin çekici cins araç sahiplerinin daha fazla sigorta primi ödemesine sebep olması nedeniyle eşitlik ilkesine aykırı olduğu, dava konusu düzenlemenin bu haliyle eksik düzenlendiği, davalı idarenin azami sigorta priminin belirleneceği araçların tespitine yönelik takdir yetkisinin sınırsız olmadığı ileri sürülerek dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
Davalı idare tarafından, zorunlu trafik sigortasının hem sigortalılar hem de sigorta şirketleri açısından mecburi nitelikte olduğu, kamu yararının gerektirdiği ve zorunlu sigorta sisteminin finansal sürdürülebilirliğinin gerekli kıldığı hallerde idarenin fiyatlandırmaya müdahale edebildiği, bu kapsamda bir kısım araçlar için azami sigorta primlerinin belirlendiği, çekici cinsi araçların az sayıda olması nedeniyle kapsama dahil edilmediği, davacının tacir olması nedeniyle rekabet ortamında makul prim tutarını ödeyerek, poliçe temin etmesinin mümkün olduğu dolayısıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava; kamyon, kamyonet, minibüs, otobüs (sürücüsü dahil 18-30 koltuk, otobüs (sürücü dahil 31 ve üstü koltuk) ve taksi araç türleri için 27.10.2015 tarihinden itibaren düzenlenecek poliçelerde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) branşında ruhsat sahibi sigorta şirketleri tarafından belirlenecek azami prim tutarlarının belirlenmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem ile bu işlemde azami prim tutarları belirlenen araçlar arasına çekici cinsi araçların da eklenmesi talebiyle davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, dava konusu düzenlemenin 10/04/2017 gün ve 2017/1 sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sigortası Primlerine İlişkin Genelge ile yürürlükten kaldırıldığı ve azami prim tutarları belirlenen araçlar arasına çekici cinsi araçların da eklendiği anlaşıldığından, dava konusuz kalmıştır.
Açıklanan nedenlerle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir. 12/04/2017
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davalı idare tarafından tesis edilen ... tarih ve ... sayılı işlem ile kamyon, kamyonet, minibüs, otobüs (sürücüsü dahil 18-30 koltuk, otobüs (sürücü dahil 31 ve üstü koltuk) ve taksi araç türleri için 26/10/2015 tarihinden itibaren düzenlenecek poliçelerde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) branşında ruhsat sahibi sigorta şirketleri tarafından belirlenecek azami prim tutarları belirlenmiştir.
Sayılan araçlar arasında çekici cinsi araçların yer almaması üzerinde davacı tarafından, davalı idareye yapılan 05/11/2015 tarihli başvuru ile çekici cinsi araçlar için de azami sigorta priminin belirlenmesi talebinde bulunulmuştur.
Davalı idare tarafından, ... tarih ve ... sayılı işlem ile davacının başvurusunun reddedilmesi üzerine ... tarih ve ... sayılı işlem ile bu işlemde azami prim tutarları belirlenen araçlar arasına çekici cinsi araçların da eklenmesi talebiyle davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat:
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun "Tarifeler" başlıklı 12. maddesinde "Sigorta tarifeleri, sigortacılık esasına ve genel kabul görmüş aktüeryal tekniklere uygun olarak sigorta şirketleri tarafından serbestçe belirlenir. Ancak, bu Kanuna ve diğer kanunlara göre ihdas edilen zorunlu sigortaların teminat tutarları ile tarife ve talimatları Bakan tarafından tespit olunur ve Resmi Gazetede yayımlanır." hükmü yer almaktadır.
Dava Konusu Hazine Müsteşarlığının ... tarih ve ... Sayılı İşleminin İncelenmesi:
14/07/2007 tarih ve 26582 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik'in 16. maddesinde Müsteşarlığın, trafik sigortası prim tutarlarınının, sigorta şirketlerinin mali bünyelerinin güçlendirilmesi, sektörde haksız rekabetin engellenmesi ve sigorta şirketlerinin sigorta yapmaktan kaçınmasının önlenmesi amaçlarıyla sigortacılık esasları çerçevesinde değiştirilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Bu kapsamda, davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemde kamyon, kamyonet, minibüs, otobüs (sürücüsü dahil 18-30 koltuk, otobüs (sürücü dahil 31 ve üstü koltuk) ve taksi araç türleri için 27/10/2015 tarihinden itibaren düzenlenecek poliçelerde geçerli olmak üzere azami prim tutarlarının belirlendiği görülmektedir.
Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin yerine getirilmesi için zorunlu koşullardandır. Hukuk devleti, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde Devlete güven duyabilmesini, Devletin de düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerektirir. Bu ise; açık, belirgin, istikrarlı, öngörülebilir hukuk kurallarının yürürlüğe konulması ve bu kuralların somut, objektif hukuki gerekçelere dayanılarak uygulanması ile sağlanır. Diğer bir deyişle, belirsiz, müphem ve keyfiliğe neden olabilecek uygulamalara yol açacak şekilde düzenleme yapılmasının hukuk güvenliği ilkesiyle bağdaşmayacağı açıktır.
Dava konusu uyuşmazlıkta irdelenmesi gereken bir diğer husus ise, davalı idarenin azami prim tutarının belirleneceği araçlar konusundaki "takdir yetkisi"nin sınırıdır. İdareye tanınan takdir yetkisinin kullanımı mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğundan, yetki, şekil, konu unsurları yanında takdire dayanan işlemlerin sebep ve maksat yönlerinden de yargı denetimine tabi bulunduğu kuşkusuzdur. Bu anlamda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımı "keyfilik"ten ziyade kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olmak zorundadır.
Uyuşmazlıkta, davalı idare tarafından, Sigortacılık Kanunu ve bu kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan Yönetmelik kuralları gereği, davalı Bakanlığın, azami prim tutarlarını belirleme yetkisine sahip olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Ancak, dava konusu düzenlemenin dayanağı olan Kanun ve Yönetmelik kurallarında azami prim tutarlarının belirleneceği araçlar için sınırlama getirilmemesine rağmen, dava konusu düzenlemede yalnızca kamyon, kamyonet, minibüs, otobüs (sürücüsü dahil 18-30 koltuk, otobüs (sürücü dahil 31 ve üstü koltuk) ve taksi araçlar için azami prim tutarları belirlendiği, buna karşın davalı idarece azami prim tutarlarının belirleneceği araçlar arasında çekici cinsi araçlara yer verilmemesinin hukuki ve maddi gerekçelerinin de açıkça ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu düzenlemede sebep unsuru yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bununla birlikte, dava konusu düzenlemenin sigorta tarifesi olması nedeniyle Resmi Gazete'de yayımlanması gerekmekte iken, davalı idare tarafından bu usule uyulmadığı, dava konusu işlemin şekil unsuru yönünden de hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Zira, davalı idare tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik'e 03/05/2017 tarihinde eklenen geçici 11. maddede Yönetmelik'in 16. maddesinin uygulanması bakımından 12/04/2017 tarihinden itibaren çekici araç cinsi de dahil olmak üzere asgari prim tutarlarının belirlendiği, anılan değişikliğin Yönetmelik değişikliği yoluyla yapılarak dava konusu işlemdeki hukuka aykırılıkların bu şekilde giderildiği görülmektedir.
Dava Konusu Hazine Müsteşarlığının ... tarih ve ... Sayılı İşleminin İncelenmesi:
Yukarıda yer verildiği üzere, davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı işleminin yukarıda tespit edilen nedenlerle hukuka aykırı olduğu anlaşıldığından, davacı tarafından çekici cinsi araçlar için de azami sigorta primi belirlenmesi yönünde yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde de hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu işlemlerin İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya ve ... Anonim Şirketine iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen (30) otuz gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 26/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.