17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4252 Karar No: 2014/8141 Karar Tarihi: 22.05.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/4252 Esas 2014/8141 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, doktorun yanlış tedavi uyguladığı ve hatalı ameliyat yaptığı iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Tüketici Mahkemesi ise, taraflar arasında hasta-doktor ilişkisi olduğu, 4077 sayılı anlamda bir uyuşmazlığın bulunmadığı ve uyuşmazlığın genel görevli mahkemelerde çözümleneceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı ile davalı arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olduğu iddiasına dayalı olarak, uyuşmazlığa vekalet hükümlerinin uygulanması gerektiği ve uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Kanun maddeleri olarak B.K. nun 502. maddesi ile taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi 2014/4252 E. , 2014/8141 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasında... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi ve... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, davalı doktorun yanlış tedavi uyguladığı, hatalı ameliyat yaptığı ve davacıya kötü davrandığı iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın çözümünde Tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Tüketici Mahkemesi ise, taraflar arasındahasta –doktor ilşkisi olduğu, 4077 sayılı anlamda bir uyuşmazlığın bulunmadığı ve uyuşmazlığın genel görevli mahkemelerde çözümleneceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, yanlış tedavi ve bel ameliyatı sonucu çeşitli sağlık sorunların yaşadığını ,bu şekilde maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. B.K. nun 502. maddesi hükmü uyarınca, diğer iş görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir. Somut olayda olduğu gibi, özel hastane (ve onun tarafından istihdam edilen doktorlar) ile hasta arasındaki uyuşmazlıkların vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiği konusunda, öğreti ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması arasında paralellik bulunmaktadır. (Öğreti ve uygulamaya örnek olarak: Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Cilt: 2,Sevinç Matbaası, Ankara 1977, sayfa: 176 Ve devamı; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 4.3.l994 gün ve 1994/8557-2l38 sayılı kararı ve aynı doğrultudaki birçok başka karar.) Somut olayda, davacı ile davalı arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümlerinin uygulanması ve doğal olarak uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Tüketici yasası ile güdülen amaç tüketicinin tüketime yönelik satışlarda mal ve hizmetlerdeki ayıplara karşı korunması olduğundan, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir. Bu durumda, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. Ve 22. maddeleri gereğince ... 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.