7. Ceza Dairesi 2019/4133 E. , 2021/10327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet, güveni kötüye kullanmak
HÜKÜM : Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ... hakkında beraat; 5607 sayılı Kanuna muhalefetten sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Müşteki Gümrük Müdürlüğü vekilinin katılma talebi hakkında karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi kurumun suçundan zarar görme olasılığına göre, sanık ... hakkında 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
I- Gümrük İdaresi vekilinin sanık ... hakkında güveni kötüye kullanmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında açılan davanın niteliğine göre, Gümrük İdaresi’nin suçtan doğrudan zarar görmediği cihetle davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık ... ile müşteki Gümrük İdaresi vekilinin nakil aracının müsaderesine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre sanık ... ile müşteki ile Gümrük İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, nakil aracına yönelik hükmün ONANMASINA,
III- Müşteki Gümrük İdaresi vekili ile sanık ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1- Müşteki Gümrük İdaresi’nin katılma talebi hususunda bir karar verilmemesi,
2- Hükmün tefhim edildiği oturumda hazır bulunan sanığa, son sözü sorulmadan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkı kısıtlanarak 5271 sayılı CMK’nun 216/1-2-3. madde ve fıkralarına muhalefet edilmesi,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması, yine 3/22. fıkrasının da uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. madde ve fıkrasından yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK"nun 3/1 ve 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, alt sınırdan hüküm kurmak suretiyle eksik ceza tayini,
4- Dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin fahiş olduğu halde 5607 sayılı Yasanın 3/22. madde ve fıkrası gereği artırım yapılmaması,
5- TCK"nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
6- Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
7- Dava konusu sigaralar yönüyle suçtan doğrudan zarar gören, katılma hakkı bulunan ve katılma talep eden Gümrük İdaresi kendisini vekille temsil ettirmesine karşın, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ... ile müşteki Gümrük İdaresi vekili’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.