MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalıların yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri olduklarını, bir kısım dairelerin sabit fiyatla satılmasına karar verildiğini, dairelerin sabit fiyatla satılmasındaki amacın arsa bedelinin ödenmesi olmasına rağmen taşınmazların satın alındığı kişiye satış bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle satıcı ... lehine ipotek tesis edilen müvekkil kooperatif adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipotek mevcut olduğunu, müvekkil kooperatife 24 adet daire kalacağını, genel kurul onayından geçirilen 18 daire satışından sonra usulsüzce 8 daire satışı ile toplam 26 daire satışı yapıldığını, 10.12.2002 günü noter gözetiminde hazırladıkları ve tamamı kendilerinden ve yakınlarından oluşturdukları sabit daireleri paylaştıklarını, görev teslimi sırasında, ibra edilmeyen yönetim kurulunun yalnız karar defteri, ortaklar listesi ve ortaklardan alacak listesi dışında hiçbir evrak teslim etmediğini, kooperatif yönetiminde görev yapan kusurlu yöneticiler sayesinde çok cüzi bedel ödeyerek kooperatif ortağı olan ..."ya karşı pek fahiş bir bedel ödemek zorunda kalan müvekkili kooperatifin zarara uğratıldığını, bunun yanında yöneticilerin zamanında vergi beyannamelerini de vermeyerek müvekkil kooperatifi vergi cezaları ile yüz yüze bırakıldığını, bu nedenle 17.01.2010 günü yapılan genel kurulda 17.11.1992 - 30.06.2007 tarihleri arasında kooperatif yönetimlerinde görev alan kişiler hakkında Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesi delaletiyle TTK"nın 336. ve 341. maddeleri gereğince mali sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.10. 2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.