Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki tır ile gündüz vakti, meskun mahal dışında, tek yönlü yolda seyir halinde iken, olay yeri ışık kontrollü kavşağa geldiğinde, sol taraftan kavşağa giren katılan ... idaresindeki otomobil ile kavşak içinde çarpıştığı, otomobil içinde şikayetçi olan 4 kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, bir kişinin ise nitelikli şekilde yaralanmasına tam kusurlu olarak neden olduğu olayda; sanığın hazırlık aşamasında ve trafik bilirkişisi ...’ın keşif heyeti ve hakim kontrolünde yaptığı keşif sonucu hazırladığı raporda; “...sanığın çarpma noktasına 35-40 metre geride yeşil fasılalı ışık yandığını ve kazaya karışan otomobili kavşak içinde gördüğünü, bu aracın kavşak içinde durduğunu ve daha sonra aniden önüne çıkıverdiğini beyan ettiği, sanık sürücü beyanı ile yeşil fasıla ışık yanıp sönerken gördüğü andan itibaren mevcut hızı ile kırmızı ışığa yakalanmadan kavşağı terk etmesinin mümkün olmadığı, sanığın kırmızı ışıkta kavşağa girdiği...” şeklindeki görüşü ile tüm katılanların hazırlık aşamasında ve tüm aşamalarda kavşağa yeşil ışığın yanması ile beraber girdikleri şeklindeki ifadeleri, kaza tespit tutanağı ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporları karşısında; sanık hakkında bozma ilamımıza uyularak kırmızı ışık ihlali nedeni ile bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sanığın mevcut hızının 70-80 km/saat olduğu ve yeşil fasılalı ışığı kavşak içinde görmesi nedeni ile kırmızı ışıkta geçtiğinin sübuta ermediği, katılanların ifadesi dışında bir delil bulunmadığına, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, savunma hakkının kısıtlandığına, ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 07.07.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.