2. Ceza Dairesi 2020/29855 E. , 2020/13200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... hakkında gerekli araştırma yapılmak suretiyle sonucuna göre konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahallinde zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
I-Sanık ... müdafiinin temyiz talebi açısından yapılan incelemede;
Yasal süre içerisinde temyiz başvurusunda bulunmayan sanık müdafinin temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar usul ve yasaya uygun olduğundan sanık savunmanının bu konudaki isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 317. (5271 sayılı CMK.nın 298.) maddesi gereğince reddiyle temyizin süreden reddine ilişkin ek kararın ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiileri ile sanık ...‘ın temyiz talepleri açısından yapılan incelemede;
Sanık ...’ın ilk savunması alındığı esnada müdafii talebi olmadığı sonrasında müdafii talebi olduğu ,sanığa müdafii atandığı ancak açılan celselerden ve dosya kapsamından anlaşılan sanık ile atanan müdafiinin bir araya gelmemiş oluşu ve sanığın yokluğunda açıklanan karardan haberdar
olmadığı, verilen kararın müdafiiye tebliğ edilmesi karşısında, karar sonrası sanığa gerekçeli kararın tebliği üzerine sanığın Yargıtay’a hitaben süresinde yazdığı 23.09.2019 tarihli dilekçesi temyiz dilekçesi olarak kabul edilerek yapılan incelemede ;
Gerekçeli karar başlığı altında suç tarihinin 10.05.2013 tarihi yerine 5.2013 şeklinde belirtilmesi, sanık ... ve suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümler açısından gerekçe bölümünde suç vasfının 5237 Sayılı TCK’nun 142/1-b maddesine girdiği yazılmışsa da hem gerekçe kısmında 5237 Sayılı TCK’nun 142/1-e maddesine girdiğinin kabulü hem de hüküm kısmında 5237 Sayılı TCK’nun 142/1-e maddesi belirtildiğinden, gerekçe kısmında 5237 Sayılı TCK’nun 142/1-e maddesi yerine 5237 Sayılı TCK’nun 142/1-b maddesi yazılışı, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık ... hakkında kurulan hüküm açısından, 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin T.C. Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... ile sanık ... hakkında kurulan hükümler açısından, 5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderleri ile ilgili infazda tereddüde yol açacak şekilde sanıklardan eşit olarak tahsiline hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
3- Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında kurulan hükümler açısından, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"nin 40/3-4. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Ceza Adaleti Sisteminin Uygulanması Hakkında Asgari Standart Kuralları"nın 16. maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 34/3. maddesi, Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 17. maddesindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, sosyal çalışma görevlilerinin suça sürüklenen çocukların özelliklerini, toplumda yapıcı bir rol üstlenmesini ve mahkemece yararlanılabilecek toplumsal kaynakların tanınmasını sağlamak üzere düzenleyecekleri sosyal inceleme raporu giderlerinin yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuklara yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiileri ile sanık ... İnan’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle sanık ... İnan açısından kurulan hükümden TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına yönelik bölümün çıkartılması ile yerine "TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ve sanık ... ve suça sürüklenen çocuklar ... ve ... açısından kurulan hükümlerden yargılama giderine ilişkin kısım çıkartılarak yerine " Belirtilen yargılama giderlerinden sosyal inceleme raporu için ödenen miktar çıkarılmak suretiyle kalan miktar bakımından, sanık ve suça sürüklenen çocukların tek başına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmalarına, her birinin payına düşen miktarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu takdirde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... ‘ın temyiz talebi açısından yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak ;
1- Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi
uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanık ...’ın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- 5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılama giderleri ile ilgili infazda tereddüde yol açacak şekilde sanıklar ve suça sürüklenen çocuklardan eşit olarak tahsiline hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18/11/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.