8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3123 Karar No: 2017/4647 Karar Tarihi: 30.03.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/3123 Esas 2017/4647 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir şikayet davasında, borçlu vekili ilamlı takipte brüt olarak hükmedilen fazla çalışma ücret alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, takibin dayanak ilama uygun olduğu gerekçesiyle itiraz reddedilmiştir. Ancak karar, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. TCY'nin 61. ve 94/1. maddelerine göre işveren, ödeyeceği miktar üzerine tevkifat yapmak için istihkak sahiplerinin gelir vergisi hesabı yapmak zorundadır. Borçlu işveren ilamda yazılı işçi alacağından vergi dairesine yatırmak zorunda olduğu yasal kesintileri (gelir vergisine) mahsup ederek, kalanını icra dairesine yatırmakla borcundan kurtulabilir. Mahkeme, bilirkişi vasıtasıyla işveren tarafından ücretten kesilerek vergi dairesine ödenmesinden sorumlu olduğu gelir vergisi ve diğer kesintilerin miktarını saptayıp, bu kısımlar düşüldükten sonra tespit edilecek net alacak miktarı ve bu miktarlar üzerinden ilama uygun olarak hesap edilecek faizler nazara alarak, icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği,
8. Hukuk Dairesi 2015/3123 E. , 2017/4647 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Borçlu vekili ... İş Mahkemesi"nin 09.06.2014 tarih, 2013/331 Esas, 2014/378 Karar sayılı ilamıyla, brüt olarak hükmedilen fazla çalışma ücret alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamlı takipte, brüt miktarlar üzerinden talepte bulunulduğundan icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, takibin dayanak ilama uygun olduğu gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş, karar borçlu vekilince, temyiz edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu"nun 61. ve 94/1. maddesine göre; iş veren, ödeyeceği miktar üzerinden 103 ve 104. maddeler gereğince, ödemeleri nakden veya hesabı yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 8. maddesine göre; borçlu-işveren vergi sorumlusu, alacaklı-işçi ise vergi mükellefidir. Borçlu-işveren, verginin ödenmesi bakımından vergi dairesine karşı sorumludur. Takip dayanağı ilamda alacak kalemlerine brüt olarak hükmedildiği anlaşılmaktadır. "Vergi Sorumlusu" sıfatı ile borçlu işverenin ilamda yazılı işçi alacağından vergi dairesine yatırmak zorunda olduğu yasal kesintileri (gelir vergisine) mahsup ederek, kalanını icra dairesine yatırmakla borcundan kurtulabileceği ve borçlu işverenin bu hususu isteyebileceği Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir (HGK., 27.6.1984 tarih, 12.280/752 sayılı kararı). Bu durumda Mahkemece, bilirkişi vasıtasıyla anılan maddelerde belirtilen ve işveren tarafından ücretten kesilerek vergi dairesine ödenmesinden sorumlu olduğu gelir vergisi ve diğer kesintilerin miktarı yöntemince saptanıp, bu kısımlar düşüldükten sonra tespit edilecek net alacak miktarı ve bu miktarlar üzerinden ilama uygun olarak hesap edilecek faizler nazara alınarak, icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde iadesine 30.03.2017tarihinde oybirliğiyle karar verildi.