17. Hukuk Dairesi 2013/9607 E. , 2014/8081 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :14/03/2013
NUMARASI :2011/269-2013/123
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı Erkan ve G.. T.. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaya olan müvekkili Ö..F.. çarpması sonucu yaralanmasına neden olduğunu belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak 500,00.-TL maddi tazminat tüm davalılardan, ayrıca Ö.. F.. için 5.000,00.-TL, anne ve babası için ayrı ayrı 2.500,00.-TL olmak üzere toplam 10.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı H.. A.. vekili, kazaya karışan aracın müvekkiline sigortalı olmadığını, kusur oranında, gerçek zarardan, poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Erkan ve G.. T.., kusurlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sürücünün % 40 kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanmış olması nedeni ile maddi tazminat isteminin reddine, davacı Ö..F.. için 2.000,00.-TL, anne ve babası için ayrı ayrı 1.500,00.-TL olmak üzere toplam 5.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile Davalılar Erkan ve G.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalılar Erkan ve G.. T.."ın temyiz itirazları yönünden;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar Erkan ve G.. T.."ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden,
a-Dava Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat ve BK 47. (TBK m. 56) maddesi gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde nelerin yer alması gerektiği hususu 1086 sayılı HUMK"nun 179. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nun 119. maddesinde düzenlenmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde (1086 sayılı HUMK m. 75) ise; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. O halde açıklık bulunmayan hallerde hakim, dava dilekçesinin açıklanmasını ilgili taraftan her zaman isteyebilir.
Bunun yanında sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu"nun 46. maddesinde belirtilen “bütün masraflar” deyimi çok geniş kapsamlıdır. Bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderler dahildir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkili Ö.. F.. trafik kazası sonucu yaralandığını, mağduriyetlerinin bulunduğunu ve müvekkilinin yüzlerinde kalıcı yaralar oluştuğunu ileri sürerek tazminini talep etmiş, fazlaya dair haklarını saklı tutarak talep ettiği 500,00.-TL maddi tazminatın tedavi gideri, geçici veya sürekli çalışma gücü kaybı, estetik ameliyat gideri gibi zarar türlerini belirtmemiş olmasına karşın mahkemece bu durumun açıklığa kavuşturulması sağlanmamıştır. Öncelikle davacı vekilinin talebinin açıklatılması sağlanarak, zarar türlerinin ve ayrıca her bir zarar türüne ilişkin talebinin 500,00.-TL"nin ne kadarlık kısmını oluşturduğu belirlenmesinin sağlanmaması ile davacı vekilinin dosyaya ibraz etmiş olduğu davacı Ö.. F.. % 36 oranında maluliyetinin bulunduğunu iddia etmiş olması bakımından bu zarar türlerine ilişkin yapılacak araştırma ise tüm tedavi evraklarının ilgili kurumlardan temin edilmesi ve Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılmalıdır. Bu araştırma sonucu sürekli çalışma gücü kaybına uğradığının belirlenmesi halinde bu zarar türüne ilişkin zararının tespiti için konusunda uzman aktüer bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.
b-Yukarıda da açıklandığı gibi Borçlar Kanunu"nun 46. maddesinde belirtilen “bütün masraflar” deyimi çok geniş kapsamlıdır. Bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderler dahildir. Bu bakımdan zarara uğrayan barınma, beslenme, ulaşım, paramedikal ve bu gibi giderleri de isteyebilir.
Yukarıda 2-a bendinde yapılan açıklamalar doğrultusunda davacıların tedavi giderlerine ilişkin talebinin bulunduğu anlaşılmakla birlikte davacıların tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılandığı ve tedavi harcamalarına ilişkin her hangi bir belge ibrazı olmadığı yönündeki belirkişi raporu hükme esas alınarak bu yöndeki talep reddedilmiştir. Olayın niteliği gereği bütün giderlerin belgelendirilmesi olağan hayat tecrübelerine aykırıdır. Bu konuda 818 sayılı BK 42/II. maddesi yol gösterici nitelikte olup aynı zamanda zararın gerçek miktarını belirleyecek olan hakime de bir görev yüklemektedir. Bu durumda, davacıya ulaşım ve refakatçi giderlerini kanıtlama imkanı tanınmalı, davacının bu giderlerini kanıtlayamaması durumunda belgelenemeyen ancak tedaviye bağlı olarak yapılması olanaklı
bulunan ulaşım ve refakatçi giderleri yönünden davacının tüm tedavi evraklarının getirtilerek, yaralanma derecesi ve iyileşme süreci de gözetilerek uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre 818 sayılı BK"nın 42. maddesi gereğince olayın özelliği değerlendirilmek suretiyle bu kalem isteklere ilişkin karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı uzman olmayan bilirkişiden alınan rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
c-Davacılar vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının yukarıda 2-a bendinde yapılacak araştırma sonucu belirlenecek çalışma gücü kaybına göre değerlendirilmesi gerektiğinden şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar Erkan ve G.. T.."ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, (2-c) bendinde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (2-a ve 2-b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 256,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar Erkan ve G.. T.."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.