Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8864
Karar No: 2021/4125
Karar Tarihi: 28.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8864 Esas 2021/4125 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı miras yoluyla gelen hakka, taksim ve pay satın almaya dayanarak tapu kayıtlarının iptali, adına tescili ve tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, 1559 parsel sayılı taşınmaz yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği, 1379 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak, UYAP üzerinde kayıtlı mahkeme kararı ile dosyada fiziken mevcut olan mahkeme kararı arasında çelişki oluşturacak şekilde hüküm kuruldu. Bu nedenle, temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozuldu. Kararda, UYAP ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik ile ilgili açıklamalar yer aldı. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Elektronik İşlemler başlıklı 445. maddesi de detaylı bir şekilde açıklandı.
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2020/8864 E.  ,  2021/4125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 1559 parsel sayılı 1.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, payları oranında davacı ile davalı ... ve arkadaşları adına 03.01.1997 tarihinde tespit ve tescil edilmiş; 1379 parsel sayılı 515,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 14.05.1993 tarihinde hükmen davacı ile davalı ... ve arkadaşları adına tescil edildikten sonra, ... ve... payları 16.05.2000 tarihinde satış suretiyle davacı adına tapuda kayden intikal ettirilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka, taksim ve pay satın almaya dayanarak, terditli olarak tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili, olmadığı taktirde tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 1559 parsel sayılı taşınmaz yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, 1379 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP), 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun “Elektronik işlemler” başlıklı 445’inci maddesinin 1. fıkrasında “Adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan bilişim sistemidir” şeklinde tanımlandıktan sonra “Dava ve diğer yargılama işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği hallerde UYAP kullanılarak veriler kaydedilir ve saklanır” denilmiştir. Anılan maddenin gerekçesinde, UYAP kapsamındaki tüm birimlerde her türlü yargısal, idari ve denetim faaliyetlerinin bu sistemle elektronik ortamda yürütüleceği belirtilmiştir. Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 5/1. maddesine göre; "İş süreçlerindeki her türlü veri, bilgi ve belge akışı ile dokümantasyon işlemleri, bu işlemlere ilişkin her türlü kayıt, dosyalama, saklama ve arşivleme işlemleri ile uyum ve işbirliği sağlanmış dış birimlerle yapılacak her türlü işlemler UYAP ortamında gerçekleştirilir." düzenlemesi yer almaktadır.
    Dosya kapsamından, UYAP üzerinde kayıtlı mahkeme kararı ile dosyada fiziken mevcut bulunan mahkeme kararının birbirinden farklı olduğu anlaşılmaktadır. UYAP sisteminde kayıtlı mahkeme kararında “dava konusu taşınmazlardan 1559 sayılı taşınmazın kadastro tutanağının 03.01.1997 tarihinde kesinleştiği, dava tarihinin ise 25.06.2015 olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra bu parsel için dava açıldığı anlaşıldığından bu parsel yönünden hak düşürücü sürenin aşılması sebebiyle davanın reddi kararı vermek gerekmiştir. Diğer taraftan ... Kadastro Mahkemesinin 1992/18 Esas ve 1992/38 Karar sayılı ilamı ile dava konusu 1379 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 1993/2955 Esas ve 1993/3277 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilerek kesinleştiği, söz konusu kararın eldeki dava için kesin hüküm oluşturmasa da güçlü delil niteliğinde olduğu ve aksinin ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine” karar verildiğinin belirtildiği halde, dosyada fiziken mevcut bulunan mahkeme kararında ise "dava konusu taşınmazlardan 1559 sayılı taşınmazın kadastro tutanağının 03/01/1997 tarihinde kesinleştiği, dava tarihinin ise 25.06.2015 olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra bu parsel için dava açıldığı anlaşıldığından bu parsel yönünden hak düşürücü sürenin aşılması sebebiyle davanın reddi kararı vermek gerekmiştir. Diğer taraftan ... Kadastro Mahkemesinin 1992/18 Esas ve 1992/38 Karar sayılı ilamı ile dava konusu 1379 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 1993/2955 Esas ve 1993/3277 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilerek kesinleştiği, söz konusu kararın eldeki dava için 6100 sayılı HMK"nın 303. maddesi gereğince kesin hüküm oluşturduğu, 6100 sayılı HMK"nın 114/2-i maddesi gereğince de kesin hükmün dava şartı olduğu anlaşıldığından davanın reddine” karar verildiğinin belirtildiği görülmüştür.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, UYAP üzerinde kayıtlı mahkeme kararı ile dosyada fiziken mevcut olan mahkeme kararı arasında çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi