7. Ceza Dairesi 2018/14686 E. , 2021/4489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
11/07/2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü yasal süresinden sonra 01/02/2016 tarihinde temyiz etmiş bulunan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanıkların temyiz istemleri yönünden yapılan incelemede;
Gıyabi kararın sanıklardan ..."in bilinen en son adresinde Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesi uyarınca 16/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış ise de; tebligat parçasında tebligatı teslim alan kişinin ehil ve reşit olduğunun belirtilmemesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanık ..."in öğrenme üzerine yaptığı temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanıkların eylemlerinin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu ve anılan Yasanın 8/4. fıkrası gereğince cezalandırılması gerektiği halde yazılı şekilde suç tarihi itibarıyla uygulama yeri bulunmayan 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesine aykırılıktan hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini,
2- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi,
yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK"nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
4- Sanıklara verilen kısa süreli hapis cezası ertelendiği halde TCK"nun 53/4. maddesine aykırı olarak hak yoksunluğuna karar verilmesi,
5- Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi ve dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın tasfiyesine de hükmedilmesi,
6- Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi"nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların cezada kazanılmış haklarının korunmasına, 23/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.