Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4402 Esas 2018/907 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4402
Karar No: 2018/907
Karar Tarihi: 14.02.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4402 Esas 2018/907 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/4402 E.  ,  2018/907 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 04/09/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ..."ın tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, davalıların müvekkilini zorla kaçırdığını, davalılardan ... "ın müvekkiline karşı cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiğini, diğer davalıların, ... "ın kaçırma eylemine iştirak ettiklerini, davalıların olay nedeniyle ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandıklarını ve cezalandırılmalarına karar verildiğini belirterek oluşan manevi zararın tazmini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalıların davacıya karşı gerçekleştirdiği haksız eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi (TBK 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Davaya konu olan olayda; olayların gelişimi, eylemin niteliği, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen manevi tazminat tutarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalılardan ..."ın tüm temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.