Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Taksirle öldürme, karşılıksız yararlanma
Hüküm : 1-Karşılıksız yararlanma suçundan Beraat
2-Taksirle öldürme suçundan TCK" nın 85/1, 22/3, 22/6, 62/1, 53. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Karşılıksız yararlanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm ile karşılıksız yararlanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
UYAP sistemi üzerinde yapılan incelemede, katılan kurum vekilinin, 04.06.2019 tarihinde tebliğ edilen hükme yönelik 10.06.2019 havale tarihli dilekçe ile yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;
1-Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik katılan kurum vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2020 tarihli ve 2019/615-2020/152 sayılı ilamında belirtildiği üzere; bir tüzel kişinin kamu davasına katılabilmesi için ise, CMK’nın davaya katılmayı düzenleyen genel kural niteliğindeki 237. maddesinde belirtilen şartın gerçekleşmesi, başka bir deyişle suçtan doğrudan zarar görmüş olması veya herhangi bir kanunda, belirli bir tüzel kişinin bazı suçlardan açılan kamu davalarına katılmasını özel olarak düzenleyen bir hükmün bulunması gerekmekte olup; somut olayda katılan kurumun taksirle öldürme suçundan doğrudan doğruya zarar görmemiş olması sebebiyle taksirle öldürme suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, katılan kurum vekilinin temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK"nın 310. ve 317. maddeleri gereğince REDDİNE;
2-Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı, yine itiraz merci tarafından itirazın değerlendirildiği nazara alınarak, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE;
3- Karşılıksız yararlanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 5237 sayılı TCK’nın 163/3. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem sanığın kovuşturma aşamasında alınan 24.02.2011 tarihli sorgusu olup, anılan tarihten itibaren 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı hüküm tarihinden sonra ve inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 07.07.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.