4. Hukuk Dairesi 2016/4139 E. , 2018/906 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Bakanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/12/2014 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun"dan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, 2330 sayılı Kanun gereğince rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; ... Emniyet Müdürlüğünde görev yapan dava dışı polis memurunun davalının darp etmesi sonucu yaralandığını, ... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/04/2013 tarih 2010/769 esas 2013/397 sayılı kararıyla davalının üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçundan cezalandırıldığını, davalının eylemi nedeniyle 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun uyarınca polis memuruna tazminat ödendiğini belirterek, tazminat miktarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tazminini talep etmiştir.Davalı vasisi; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; nakdi tazminat komisyon kararının verildiği tarihte geçerli gösterge ve katsayılar esas alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
a) Dava konusu tazminat miktarının belirlendiği İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonunun 30/05/2013 günlü ve 2013/538 karar sayılı kararında, zararın, nakdi tazminat karar tarihindeki en yüksek Devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz katı tutarı üzerinden sağlık raporunda belirlenen yaralanma derecesine göre hesaplanarak ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa zarar, haksız eylemin meydana geldiği 14/05/2010 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalının sorumluluğu da bu tarihte başladığından tazminatın, haksız eylem tarihindeki miktar esas alınarak belirlenmesi gerekir. Şu durumda; rücunun kapsamının olay tarihindeki en yüksek Devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz katı tutarı üzerinden sağlık raporunda belirlenen yaralanma derecesine göre hesaplanarak belirlenmesi gerekirken, 2330 sayılı Kanun"a ve Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun hesaplama yapılmaksızın hüküm kurulması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
b) Davacı vekili dava dilekçesinde ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuş ancak ödemenin yapıldığı tarihi bildirmemiş ve buna ilişkin belgeyi de dosyaya sunmamıştır. Mahkemece hükmedilen miktara ödeme emri belgesinin düzenlenme ve harcama yetkilisi tarafından "uygundur" şerhi ile onaylanma tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Rücuen tazminat istemlerinde, ödeme tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğine göre; ödeme tarihinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece yapılacak iş ödeme dekontunu dosyaya getirterek ödeme tarihini tespit etmek ve faize ödeme tarihinden itibaren hükmetmektir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2 a-b) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.