9. Hukuk Dairesi 2012/30993 E. , 2013/8961 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 17.06.2009 tarihinde davalıya ait işyerinde tıbbi mümessil sıfatıyla çalışmaya başladığını, davalı şirketin daha ucuz işgücü temini ve kıdemli işçinin maliyetinin yüksek olduğu düşüncesiyle birçok çalışanın iş sözleşmesini feshetmeye karar verdiğini, bu amaçla 17.06.2010 tarihinde ülke genelinde 20 kadar işçiyi denetime alarak, satış verilerini takip eden bir şirkete performans ölçümü yaptırdığını, daha sonra bu işçilerin tazminatsız fesih baskısıyla anlaşmalı olarak işten çıkarıldıklarını 28.10.2010 tarihinde de anlaşmalı feshi kabul etmeyen müvekkilinin sözleşmesinin feshedildiğini bu süreçte birçok defa savunmasının istendiğini ve iş akdinin fesih edileceği konusunda tehdit edildiğini fesih bildiriminde sözü edilen sebeplerin gerçeği yansıtmadığın feshin son çere olması ilkesine uyulmadığını belirterek feshin geçersizliğinin tespitine ve müvekkilinin işe iadesine işe başlatmama halinde ödenecek tazminatın müvekkilinin 8 aylık brüt ücret tutarı olarak tespitine boşta geçecek süre için 4 aylık brüt ücret tutarının ve diğer haklarının müvekkiline ödememesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 17.06.2009-27.10.2010 tarihleri arasında tıbbi tanıtım temsilcisi sıfatıyla çalıştığını, ziyaret etmediği hatta tanımadığı bazı doktorları ziyaret etmiş ve onlarla çalışmış gibi göstermesi , ziyaret etmesi gereken bir hastanede bulunmadığının tespit edilmesi vb. sebeplerle Bölge Müdürü tarafından ayrı ayrı yazılı savunmasının istendiğini, savunmalarında bu davranışlarını kabul ve ikrar ettiğini, şirket merkezinde konunun değerlendirilmesi sonucu bir kez daha savunma hakkı verilerek noter aracılığıyla savunma talebi yazısı gönderildiğini noter aracılığıyla gönderilen savunma yazısında daha önceki savunmalarında değinmediği bazı sözde iddia ve ithamlarda bulunduğunu bu durumun davacının denetimden rahatsız olduğunu gösterdiğini doğruluk, bağlılık ve iyi niyetle bağdaşmayan davranışlarını gerçeğe aykırı iddia ve ithamlarla gerekçelendirmesinin kabul edilemez olduğunu bu nedenle iş akdinin 27.10.2010 tarihli ihtarname ile yasal hakları ödenerek feshedildiğini feshin geçerli bir sebebe dayandığını performansla hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin geçersiz nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalışan davacının ziyaret gerçekleştirmediği halde gerçekleştirmiş şekilde raporlama yapması nedeniyle yapılan feshin geçerli olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda davacı davalı işverenlikte tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalışmaktayken 08.10.2010 tarihinde davacının amiri bölge müdürü davalı tanığı ... ile birlikte ... ilçesine sağlık ocağına gittiklerinde davalı tanığınca davacının daha önce ziyaret yapmadığının ve doktorları tanımadığının görülmesi üzerine davacıdan daha önce ziyaret yapmadığı halde ziyaret yapmış gibi raporlama yaptığı gerekçesiyle savunmasının istendiği, davacının 08.10.2010 tarihinde alınan el yazılı savunmasında ziyaret gerçekleştirmediğini ancak gerçekleştirmiş gibi raporlama yaptığını kabul ettiği, davacı her ne kadar savunmasının baskıyla alındığını iddia etmişse de, savunmanın irade fesadına uğratılarak alındığının somut olarak kanıtlanmadığı, tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalışan davacının ziyaret yapmadığı halde ziyaret yapmış gibi raporlama yapmasının taraflar arasındaki güven ilişkisini zedelediği, davalıdan davacıyla çalışma ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceği buna göre işverence 4857 Sayılı Yasa m.17 ve 18 uyarınca yapılan feshin geçerli nedene dayandığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
F) Sonuç:
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı ( 333.00 ) TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320- TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 14.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.